Hayâl
Bir tarafı deniz diğer tarafı orman ile çevrili küçük bir sahil kasabasındayız. Ahşap, sevimli, küçük bir kulubenin içinde, doğa ile başbaşa.
Fazla eşya yok. Eski bir kilim, bir koltuk, 2 sandalye, bir tahta masa ve bir yatak. Haa bir de ocak (şömine) . O kadar sıcakk ve bunaltıcı bir hava varki, nefes almakta zorlanıyoruz. Güneş, tepeden yakıcı ve boğucu bir ısı yayıyor. Deniz, muhteşem güzellikte ışıl, ışıl parlıyor. Fakat o sıcakta, suya girmek iyi bir fikir gibi gelmiyor. Ormanda yürüş yapmaya karar veriyoruz. Çevrede başka bir ev yok. Biraz kasabanın dışında, tenha bir yer burası. Üzerimizde şortlar, tişörtler, ayaklarımızda sandaletler, ellerimizde birer pet şişe su, olduğu halde yürümeye başlıyoruz. Adeta bir keşfe çıkıyoruz. Çılgınca geliyor sonradan bu fikir, ormanın içinde bile rehavet var. Canımız hiç bir şey yapmak istemiyor. Bir şey dışında. sıcaktan yapış yapış olmuş tenlerimiz. Serinlemek istiyoruz. Yakında, bir şelale olduğunu farkedip, oraya doğru yürüyoruz. Biraz uzak ama..
-buna değer değil mi?
O bunaltıcı hava da, dışarıda büyük bir sessizlik hakim. Hayvanlar bile sus pus olmuş. Tek bir yaprak kımıldamıyor. Sadece, şelaleden akan suyun, huzur veren sesi var. Gözlerimiz parlıyor bir an. Ve hemen üzerimizdekileri çıkarmadan suyun altına giriyoruz.
-oh be! Dünya varmış.
-nasıl?
-iyi geldi değil mi, bana da..
Hiç bu kadar, ıslak ve sıcak hissetmemiştim kendimi. O an, senin ne kadar çekici olduğunu, farkediyorum. Suyun altında, öyle çaresiz ve savunmasız görünüyorsun ki, birden yanına yaklaşıp, ıslak saçlarına parmaklarımı geçiriyorum. Seni kendime doğru çekip, tüm şehvetimle öpmeye başlıyorum. Şelalenin içindeki durgun su göletine gidiyoruz. Adeta dans eder gibi. Üzerimizdekileri çıkarıp, bir kayanın üzerine bırakıveriyoruz. Ve işte! İkimizde çırılçıplağız. Nefes, nefese. Sıcaktan değil, bu sefer heyecandan, arzudan. Yavaşça elini omzuma koyup, beni döndürüyorsun. Islak saçlarımı sol omzuma atıp, sağ omzumu ve boynumu ufak öpücüklerle ödüllendirmeye başlıyorsun. Nefesini hissediyorum ve içimde bir ürperme oluyor. Dokunduğun her yer, hareket halinde. Kendimi ellerine ve öpücüklerine, teslim ediyorum.
dil-ruba
15 Haziran 2011 Çarşamba, 04:29
Emine GençKayıt Tarihi : 11.12.2011 15:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu deneme yazısını aylar önce kaleme almıştım. Biraz tarz değişikli belki yada ne bileyim kendime, cesur yazılarda yazabileceğimin isbatı belkide. Nasıl tepkiler alır ya da tepki alırmı bılmıyorum ama her şeye rağmen tecrube edinmek, keyifli bir seyehata çıkmak gibi olacak sanıyorum.
eline saglık
Kim yaşamak istemez ki.
Paylaşım için teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
TÜM YORUMLAR (5)