Gece Yarısı Bir Tezgahtar

Gece Yarısı Bir Tezgahtar

Duvardan duvara takılmış
camın ardında
sabah sekiz akşam sekiz
bunları bilmeliyim
bodrum katlarında
satır satır dizildiklerini
rotatiflerin
kitap diye bastıklarını
kapak takıldıklarını
takanın ellisinde bir usta
adı Raif Yusuf ve Ramazan
ve on dördünden küçük çıraklarını
pazarları yıkanmış gömlekle
büyük ve eski kunduralar giyen
çay söyletilen çırakları
sabah sekiz akşam sekiz
bunları bilmeliyim.

Aydınlığın
bir ampülden döküldüğünü
dökülürken
geceyle gündüzün
birbirine karıştığını
ya da bir yangında
insanı kömüre çeviren yangınlarda
eşikten taşan
yağmur sularının biriktiği
bodrum katlarında
içini ve dışını
aynı kitabın kaç defa pazarlandığını
ve adı değişen kahramanları
bilmeliyim.

Bunu bir Ergün bilir
sonra Ali ve Hasan
Hasan bilmem hala
akşamları çay içerken şiir yazar mı
ama biz onunla
cumartesiden artan ve Pazar akşamları
işten çıkıp birlikte dolaştığımız
buğulu ve nikotinden sararmış kahvelerde
Tuğbay grevinde
yani döküm işçilerinin grevinde
yağmur sicim gibi yağarken
tren soluyarak nasıl durmuştu.

Zaten o durmasa
hayat böyle güzel olmazdı
güzel olmazdı diyorum
ince dallı üzüm salkımı
Maltepe’nin denize inen sokakları
o yağmurdan sonra
sen ve ben ve dostlar
dostlar içinde eski sevgilim
bunlardan söz ettiğimiz
Beşiktaş’ta eski rıhtımda
Üsküdar’a karşı…

Mehmet Zeki Gezici