Bir gurbet şehrinin bu gecikmiş akşamında,
Göreceğin tek tablobir hasret vaveylasıdır.
Bir ince duman gibi sindi yüreğime gidişin,
oysa ikimizde biliyorduk Bir gün ayrılacağımızı!
onun içindi yarınlara hayaller kurmayışımız
Ben şimdi elsiz ayaksızım yalnızlığın üşüdüğü yerde,
sen ey yüreğimin gözelerinde kanayan hayat pınarım!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İçmek için unutulmuş bir gecenin son çığlığını,
Dört gözle bekliyorum şafak kızıllığını
Ey dost sana ayrılığın yurdundan sesleniyorum
Ben şimdi öksüzünüm hasretinin diyarında
Anılarımızı sardım hasret yaralarıma oturuyorum
sen mutlumusun barı yağmur gözlüm el koynunda?
Bak bekleşiyor gecenin kahkahasıyla bir baykuş camımda
Deli yağmurlar sonrası son gecede son nefesimi öpmek için
Meğer sevene en acı şey yari el koynunda bilmekmiş...
ağlamıyomki hocam ağlamıyom
Resimlerin mektupların elimde
Hala o sevda türkümüz dilimde
Sen varsın hasretimin selinde
Şimdi nerelerdesin yağmur gözlüm?
KALBİMİZE,
ŞURAMIZA ÇÖREKLENMİŞLER HOCAM
O YAĞMUR GÖZLÜLER,YEŞİL GÖZLÜLER
ORDAN HİÇ ÇIKMIYORLAR
ÇIKMAYADA NİYETLERİ YOK GİBİ
SENİ OKUMANIN AYRICALIĞINI YAŞIYORUM
YİNE İÇTEN YİNE DUYGUSAL DİZELER
DOLU DOLU SEVDA YUMAĞI BİR ŞİİR.YÜREĞİNİZE SAĞLIK HOCAM.
İçli,çok güzel dizeler.Yüreğinize sağlık.Tam puanımla listemde.Saygılar........
Yürekte bir yangın, hasretin ateşiyle yanıyor.
Hasret acılarınız dinsin, mutlu olmanızı dilerim.
Aşkın diğer adı da hasrettir.
Özlem hasret aşkı besliyor.
Kutlar saygılar sunarım.
Meğer sevene en acı şey yari el koynunda bilmekmiş...
Bir o kadar da ayyaş sevdalarda umutlara, yalanlara meze edilmekmiş..İnan sevginin,ayrılığın ağırlığı inmiyor yüreğe bu iki duygu kadar..
Dilime öfke bulaştı her kim kime bunu ederse mutlaka kendisi de aynı acıyı tatsın ama yine kendi gibi sarhoş sevda ve umut düşmanı adı , sadece adı sevgili olan yürekten..
Sevgileirmle
Finali cinasla taçlanmış muhteşem bir şiir...
Sevgili Kardeşim sayın: Ali Başol'a sevgi ve saygılarımla...
Şiir yazan kişinin, şair olduğu doğrudur. Ancak şairin yazdığı her şeyin de şiir olmadığı, hergüzel sözün de şiir olmadığı da doğrudur.
Bu şiiriniz hakkındaki kişisel görüm: Gerektiği yerde gerektiği kadar mısra kullanılarak yazılmış NEFİS bir şiir olmuş.
Aslında arkasında vezin ve kafiye desteği bulunmayan Serbest yazılan şiirler iki ucu keskin kılıç gibidir. Serbest yazılan bir şiir vezin ve kafiye desteğinden yoksun olduğu için böyle bir şiirin bir sanat ve edebi değer taşımasınıyabilmesi için tek alternatif kalıyor.. O da şiirdeki mısraların duygu ve düşünceyi ifade ederken, anlam yüklü olması ve en etkili biçimde bu duygu ve düşünceyi ifade edebilecek donanıma sahip olması gerekirken, Duygu ve düşüncenin şiir metninin bütün yapısına etkin biçimde hakim kılınmasından geçer. ( Serbest şiir hece ve kafiye baskısından tamamen kurtulmuş olduğundan, en başlangıcından sonuna kadar bu imkanı sınrsız bir şekilde zaten şaire verir.) Elbette bu da: Duygu ve bilgi yoğunluğunun, kültür birikimi ve doğuştan gelen edebi bir yetenek ile uyumlu ve ahenkli birlikteliğini gerektirir.
Şiir hem vezinsiz kafiyesiz yazılacak, hem de duygu ve ifade etme fakiri mısraların bir araya getirilmesi ile oluşturulacak, üstüne üstlük bir de, aşırı duygu yüklenimi ile çöken mısra yanında duygusuz ve ifadesiz kaldığı için ayağı yere basmayan havada uçuşan mısralar bulunacak; o zaman da : Bülbülün tahtında bülbülün nağmesi işitilmez olur.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda: Sizin bu şiirinizin tamamına hakimiyetinizi ve şiire ustalıkla yön verişinizi, Duygu ve düşüncenin şiir metninin tamamına etkili ve anlamlı olarak ustalıkla aktarış üslubunuzu kutlarım.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Tekirdağ'dan İkinci Tam Puan geliyor. Benden önce bu şiire Tam puan veren şair kardeşime teşekkür ediyorum.
Kardeşimin sayfasına başarılarının devamı dileği ile sevgi ve saygılarımı getirdim. Lütfen kabul buyurunuz.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Dr. İrfan Yılmaz. -TEKİRDAĞ.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta