Gece Yanığı Şiirler Şiiri - Ali Başol

Bir gurbet şehrinin bu gecikmiş akşamında,
Göreceğin tek tablobir hasret vaveylasıdır.
Bir ince duman gibi sindi yüreğime gidişin,
oysa ikimizde biliyorduk Bir gün ayrılacağımızı!
onun içindi yarınlara hayaller kurmayışımız
Ben şimdi elsiz ayaksızım yalnızlığın üşüdüğü yerde,
sen ey yüreğimin gözelerinde kanayan hayat pınarım!
Alışmak öyle zorki yokluğuna bu yaban diyarda!
Aaahhh bilemedim meğer ahyrılık yarı yarıya ölmekmiş....

Döndüm dolaştım gene sana geldim
O ilk buluştuğumuz han'a geldim
Binbir acı içerisinde yana yana geldim
Sen nerelerdesin yağmur gözlüm?

II
Bu ayrılık akşamında habire kahır içiyor yüreğim,
Ah gülüm gayri ben bu illerde eriyip biteceğim.
Boşa umutlanma! Yıldızları döküldü sevda göğünün!
Bir daha kavuşmak hayal,seni görmeden yiteceğim
Meğer yüreğe ateş düşmeyince kor alev yanmaz,
Çekmeyenler ayrılık acısını hiç anlamazmış! ! !
Yanında olmak tek arzum derdin,göğsünde ağlamak,
Unut mesafeleri canım muradım dizinde yatmak!
Meğer saadet yarın mutluluğuna sevinmekmiş..

Resimlerin mektupların elimde
Hala o sevda türkümüz dilimde
Sen varsın hasretimin selinde
Şimdi nerelerdesin yağmur gözlüm?

III
İçmek için unutulmuş bir gecenin son çığlığını,
Dört gözle bekliyorum şafak kızıllığını
Ey dost sana ayrılığın yurdundan sesleniyorum
Ben şimdi öksüzünüm hasretinin diyarında
Anılarımızı sardım hasret yaralarıma oturuyorum
sen mutlumusun barı yağmur gözlüm el koynunda?
Bak bekleşiyor gecenin kahkahasıyla bir baykuş camımda
Deli yağmurlar sonrası son gecede son nefesimi öpmek için
Meğer sevene en acı şey yari el koynunda bilmekmiş...

Susuz kalınca gönlümdeki gül
Hicran güftesi dokur dertli bülbül
Mutlu ol bitanem sen hep gül
Tükettikçe beni yaban akşamları

IV
Bu ayrılık yurdunun akşamları mızrak gibi indikçe yüreğime
Yokluğunda bin bulut birden ağlar gözlerimde
Hep; bir daha görüşmek üzere diye ayrıldığımız o son gün
Dönüp dönüp Bi bidaha sarılıp öpüşmelerimiz
Otel odalarındaki korkulu kaçak bulkuşmalarımız
Birer el bombası olup patlıyor şimdi beynimde
Hala yüreğimin vuruşlarında inler durur sesin
kırk yangının közü birden yanıyor ciğerimde dooost!
Neyleyim? Meğer bahtımız Ayrılıklar boyun eğmekmiş...

Bolca göz suyu dökerim güle
Ne bir umut ne bir teselli bülbüle
Güle güle bitanem güle güle
Bitirsin beni bu hasret akşamları