Kızıl ufkun altına düşmüş güneş, yorgun.
Sanki yaşamlar bitmiş, nerelere baksam,
Duygularım da alt üst, arzularım da suskun.
Kara kanatlarını, örtüyor üstümüze akşam.
Siyah camlarda ışıklar birer birer yanıyor,
Akşam yeli, ince, ince esip benliğimi sarıyor,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.