Gece ve Yalnızlık Şiiri - Mert Sağlam

Mert Sağlam
1

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gece ve Yalnızlık

Gecenin omzunda bir yıldız titrer,
Sokak lambaları, mahçup bir sevgili gibi.
Yalnızlık sessiz bir nehir,
Geçer usulca gözlerimin içinden.

Ay, yorgun bir mektup bırakır gökyüzüne,
Sanki kimseye ulaşmayacak bir sır.
Her şey susar,
Kelimeler bile unutulur dudaklarda.

Bir kedi geçer köşe başından,
Adımlarına karışır geçmişin izi.
Ve ben,
Bir zamanlar seninle dolu olan bu boşluğu,
Şimdi yalnızlığın tütün kokusuyla dolduruyorum.

Ellerim,
Bir hayalin gölgesinde üşür.
Gecenin karanlığına yaslanır saatler,
Bir ömür gibi ağır, bir nefes kadar kısa.

Sesini duyar gibiyim hâlâ,
Ama yankısı eksik,
Ama içimde kırık.

Gece biter belki,
Ama yalnızlık hep sabaha kalır.

Mert Sağlam
Kayıt Tarihi : 27.1.2025 04:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
ÖNCEKİ ŞİİR
SONRAKİ ŞİİR
Hikayesi:


O gece sokak lambalarının ışığı bile yorgundu. Sanki her şey, onun da içindeki boşluğu fark etmiş gibi sessizliğe gömülmüştü. Elinde bir fincan soğumuş kahveyle pencerenin önünde durmuş, şehrin soluk ışıklarını izliyordu. Sokaktan bir kedi geçti; sanki bir an durup gözlerine bakmış, sonra hızla kaybolmuştu. O bile bu yalnızlığın ağırlığına dayanamamış gibiydi. Ayaklarının altında, yere atılmış bir mektup vardı. Açmaya cesaret edemediği bir veda. Onun yazdığı, ama gönderemediği bir özür. Bu gece, vedanın yıl dönümüydü. Gidişinin üzerinden tam bir yıl geçmişti. Hatırladığı son şey, onun kapıyı çarpıp giderken gözlerinde gördüğü derin hayal kırıklığıydı. Ne kadar denese de o bakışı unutamıyordu. Kelimeleri yanlış seçmiş, sevdiğini kırmıştı. Sonra da inatçı gururu ona geri dönmesine izin vermemişti. Zaman ilerledikçe, yalnızlık bir dost gibi hayatına yerleşmişti. İlk başlarda geçici olduğunu sanmıştı; belki bir gün yeniden karşılaşırlar, yanlış anlaşılmaları düzeltebilirlerdi. Ama zaman ilerledikçe o umut yerini pişmanlıkla yoğrulan bir kabullenişe bırakmıştı. Bu gece, o geçmişte kalan sevgiyi bir kez daha hissetmek için penceresinin pervazına bırakılan gökyüzünü izliyordu. Gözleri ayı arıyordu ama göremiyordu. Zaten ne zaman bir şeyleri arasa, hep eksik kalıyordu. Bir an düşündü: O da bir yerlerde yalnız mıydı? Yoksa çoktan yeni bir hikaye mi yazmıştı? Kalbinde yanıtını bilmediği sorular dolaşıyordu. O an, mektuba bir kez daha baktı. “Belki çok geçtir,” diye düşündü. Ama belki de değildi. Yatağın köşesinden eski dolma kalemini aldı ve mektubun arkasına yeni bir satır ekledi: "Eğer beni affedersen, bu gece yeniden ayı izleyebiliriz. Seninle her geceyi sonsuz bir sabaha çevirebilirim." Mektubu katladı, cebine koydu ve dışarı çıktı. Yalnızlık ilk kez ona hafif geliyordu; sanki yıllardır omzundaki ağırlık çözülmeye başlamıştı. Çünkü o gece yalnızca ayın değil, umutların da yeniden doğabileceğine inanmıştı.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!