Rüzgarın sesi
ve esintisi
eşlik ediyor gecenin yalnızlığına.
Ağaçlar vecde gelmiş salınıyorlar.
bir o yana
bir bu yana.
Yapraklar ritim tutuyor
raks eden ağaçlara.
Yollarsa hayli ıssız
gecenin kaderini paylaşıyor.
Tek tük geçen birkaç araba da olmasa
ya da bir lokomotif tren yolunda.
Terk edilmiş bir kasaba gibi
terk edilmişliğin tam dibi
sanki…
O saatte durakta bekleyen bir adam silueti
elinde defteri ve kalemi
ânı raptediyor gibi satır aralarına sanki.
Belli ki adamın bir beklediği vardı.
Belli ki beklediği henüz menziline varmadı.
Biraz sonra aydınlandı cadde
meçhul bir arabanın farlarıyla…
Durunca durakta o meçhul araba
kapısı açıldı doğruca
bekleyen adama.
İşte o anda duyuldu bir telsiz sesi
Bir anda bozdu gecenin sessizliğini:
- …..merkez…..! ! !
Anlaşıldı merkez anlaşıldı
O bir polisti
görev beklemezdi, gidecekti ve gitti,
geceyi sahibine/kaderine emanet etti…
Durak yine karanlığa gömüldü,
bu saatte yalnızlık kaderiydi, kaderine üzüldü.
Geriye kalanlar;
geceye eşlik eden rüzgâr,
Issız bir cadde
ve rüzgârın ritmiyle raks eden ağaçlar
bir de açlıktan bitap düşmüş hayvanlar…
Kayıt Tarihi : 3.12.2015 10:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!