Fısıldıyor gökyüzü bana seni fısıldıyor
Gözüm yolda camdan kulaklarıma çarpan rüzgar bana seni fısıldıyor
Ellerim direksiyonda, karşıdan gelenler adını kulağıma fısıldayıp geçiyor
Dalgalar senin aklın başında değil diyor,her çarpışta adını fısıldıyor
İniyorum bu gürültüye dayanamıyorum,adımların adınla çarpıyor,
Elinde ince bir misina, yaşlı adam hem de gecenin bu saatinde seni arıyor,
Ellerim kapkara, ellerim güçsüz,ellerim karmakarışık,onlar da seni arıyor
Ay gitmiyor, dikilmiş üzerime, yatmış karşımda denizin üzerine,seni soruyor.
Anlaşılmaz bir güçle tükenmeyeceğine kanaat getirdiğim bu gecede saatler de geçmek bilmiyor, yaşlanmadan, yorulmadan, derinden giden zaman da biliyor ki,birileri seni arıyor.
Daha derin nefesler almak için kaldırırken başımı görüyorum, yıldızlar mahsun, ağlamaklı,yokluğunun yası gökyüzünde tutuluyor.
Her bir yer seni başka konuşuyor, her biri seni başka arıyor lakin kimse seni benden sormuyor, bendeki seni hiçbiri bilmiyor.
Ayakları çıplak, çimler üzerinde koşarken göğsüme atlamak isteyen sana bende yer var mı, yüzünü bir daha görmek bende ne demek soran olmuyor.
Olmuyor canım,olmuyor..
Kim nerde neyi fısıldarsa,ararsa arasın seninle olmuyor
Bu kadar acıyla ask yan yana durmuyor, gözler önce sevgiden sonra acıdan kör oluyor
Ateş önce dışımızı sonra içimizi yakıyor, kan bu,ten bu ikisi de sensiz durmuyor
Kendine akıllı diyen deliler aşk nedir bilmiyor,aşk içimizde yaşanmıyor
O sahil arkamda kalıyor,o adam elinde misina arkamdan bakıyor,
Ay sırasını güneşe savıyor, yıldızlar umrumda bile değil,ellerim kirlenirse kirlensin,adımlarıma sağır, yokluğuna alışkın,tutkuya tutsak bu hayat
devam ediyor….
Kayıt Tarihi : 7.7.2006 16:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!