Bir yanımızda gündüz, öteki yanımızda gece,
Zaman, sanki bir terazinin ibresi,
Hüzün bir kefede ağır basar,
Neşe ise bir avuç serap gibi savrulur rüzgâra.
Kim bilir, belki yıllar bizi yoran bir şarkı,
Notaları eksik, sözleri yarım kalan…
Geçtikçe yıllar, birikti içimizde yorgun anılar,
Kimi siyah beyaz, kimi solgun bir hatıra.
Her hüznü göğsümüzde bir nişan gibi taşıdık,
Ve her tebessümü bir yağmur damlası gibi sakladık.
Azında güldük, ama bekledik;
Bir umut ki, hep geç gelen, hep geç kalan…
Ey gündüz! Aydınlığın sırrında saklı kalan sevinç,
Ey gece! Sessizliğin içinde yankılanan feryat,
Biz ikinizin arasında yürüdük,
Yarı karanlık, yarı ışık bir patikada.
Tebessümü ekledik her karanlığa,
Çünkü zorluklar aşılmaz değildi,
Ve umut, her zaman bir avuç daha vardı,
Her kaybolmuş güne rağmen.
Şimdi, ey okuyucu, dinle bu ezgiyi:
Gündüzle gecenin ritmini,
Hüzünle neşenin el ele tutuşunu,
Zamanın ipinde yürüyen bir ruhun ahengini.
Bu şiir, bizim hikâyemizdir;
Senin, benim, ve zamanın ezgisidir.
Kayıt Tarihi : 30.12.2024 09:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!