HASAN HÜSEYİN KAYNAK
gençliğim, gecenin koynunda kaybolan yıllar...
aşk ateşiyle geceleri gözlerimi gökyüzüne diktiğim zamanlar
bir yıldız kaydı yüreğimden aniden
kaç gece yalnızlığımla kavga ettim
kaç defa yalnızlığım, kapıyı yüzüme çarptı
sevda çiçekleri büyüttüğüm yüreğimde
gün geldi paslı çiviler söktüm.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Seninle düşler ülkesinde görüşürdük
Yürürdük, kaldırımlar üzerinde saatlerce
Gece ışıklar söner, etraf karanlığa gömülürdü
Ve gökten yıldızlar düşerdi
Bir genç, sevgilisiyle el ele göz göze...
Geceye tutunduğumuz yıllar
Bitmez sandığımız aşklardı.
Gecenin karanlığında kaybettiğimiz o anlar
Yanar, bu gönül hala sana
Ve rüzgar gençliğimizi kovalar...
Farklı güzellikte bir şiir okudum yüreğinize sağlık dost
gece...iç konuşmalarımızın, kutulara koyduğumuz hatıralarımıza bakma zamanı... ertelenmiş her sevda, yaşanmamış her olgu yıldızlar gibi bir bir dökülür, ruhlarımıza...
teşekkürler Hasan Bey...güzel yazılmış şiir... tebrikler...
Gece sorgu odalarında beni benden çalana,yıllarıma,anılarıma ve sensizliğime seslendim, usul usul.Cevap veren sesimin yankısı,gözyaşlarım ve yalnızlığımdan başkası değildi...Şiiriniz çok güzeldi...Nacizane hissettiklerimi yazmaya çalıştım...Saygılarımla...
Geri vermiyor, aynalar yıllarımı;
Çalıyor, zaman benden gençliğimi,
Zaman zalimce çalar yılları... O yüzden an'ı değerlendirmek kaçırmamak lazım... İnadına... Tebrikler Hasan Hüseyin Bey... Severek okudum...
'Mavi geceler büyüttüm içimde.....' Mavileriniz solmasın, çok güzel bir şiirdi. Tebrikler, sevgilerimle.
Tebrik ederim ve Şiir Perisi Grubumuzun ''Haftanın Şiiri'' etkinliği kapsamında gerçekleştirilen 28. hafta şiir yarışmasında başarılar dilerim...
Sevgi ve saygı ile...
Turan Orak
Bir sır olur şimdi o günler,
İçimizde büyüttüğümüz anılar,
Yüreğimizden silinmiyor sevdalar,
Her an gökyüzünde bir yıldız kayar,
Her yıldız kayışında sen gelirsin aklıma,
Elimde sigaram yıldızlara uzanırım,
Bir anda yıldızlar kayar elimden.
//
Harika dizelerdi kutlarım sevgiler....
Geceye ağlamak boşuna,
Yıllar geçmek bilmiyor ki yalnız başına,
Şimdi ellerimde kağıt ve kalem masa başında,
Geceye karışıyor yalnızlık...
Sessizlik ve sensizlik hiç çekilmiyor,
Aynalar,yıllarımı geri vermiyor,
Zaman gençliğimi benden çalıyor
Ve karşıma ak sakallı bir adam çıkıyor,
Ellerimizden yıldızlar kayıyor...
Akıp giden zamanı tutmak ne mümkün... Gel biraz soluklan deseniz dönüp bakmaz suratınıza... Farketmezsiniz yüzünüze gizliden atıp gittiği çentikleri... Hele aşkla da bir ortaklık kurdularsa... Sonuç böyle olur işte... Baş iki el arasında, içimize akıttığımız gözyaşları ile bir sabah olur, bir akşam olur... Tebrikler... Zuhal Demiröz
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta