Aydınlığın nereden geldiğini bilirsin, başımı önüme eğiyorum hafiften..
Sırtının her santimine ağlayan bir şehre, adınla giriyorum..
Çöktü yere, göğe sığdıramadım; koca bir çığlık gibi hissediyorum..
Neredeyse yağmur, bileği kırık bir kadın gibi vücudundan dökülen bir ter damlası..
Güneşsiz iklimine denk geldim; ben bu kalbi taşımak zorunda mıyım..
Unutamamanın en ağır sebebiydi mevsimin..
Kimsesizlik saçlarından başlıyordu; adın, ağzımın tadı olmuş..
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var