Sensizliğin ilk dokunuşu
akşamla başlıyor.
Güneş çekilince içimden,
kalbim üşüyor.
Karanlık,
adını fısıldayarak giriyor odama
ve ben
her gece yeniden
seni kaybediyorum.
Sonra sessizlik oturuyor yanıma,
hiç konuşmuyor
ama her şeyi anlatıyor.
Bir fincan soğumuş çay gibi
bekliyorum seni,
gelmeyeceğini bile bile.
Ayrılık,
kapıyı çarpıp giden bir gürültü değil;
içimde yavaş yavaş
çöken bir yorgunluk.
İnsan en çok
alışmaya çalışırken yoruluyor.
Yastık sen kokmuyor artık,
uyku beni tanımıyor.
Gözlerim kapalıyken bile
yokluğun açık
ve can yakıcı.
Gece uzadıkça
adın çoğalıyor içimde.
Bir dua gibi değil,
bir yara gibi.
Kapatmaya çalıştıkça
kanıyor.
Herkes “geçer” diyor,
oysa bazı şeyler geçmez;
yer eder.
Sen gittin,
ben kendimde kaldım
ama eksik.
Korkuyorum sensiz
gece olunca.
Çünkü karanlıkta
insan en çok
sevdiğine sarılamamaktan üşüyor.
Ve bu satırlar
bir şiirin devamı değil sadece;
ayrılıkla yaşamayı öğrenemeyen
bir yüreğin
itirafıdır.
Kul Ortak der ki:
Sona gelince
adımı değil,
acımı bırakıyorum buraya:
KUL ORTAK
Baki OrtakKayıt Tarihi : 13.12.2025 13:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!