'Gece mi olur koyu kendi karamdan gayrı? ..'
Karanlıktı...
Hayır “ben” karanlıktaydım!
Bir ışık gördüm; hem ırak hem yakın...
Bir ışık gördüm; zayıf gibi kuvvetli, ince gibi kalın! ..
Veya; bazen görünüp bazen kaybolan; bazen büyüyüp bazen küçülen; bazen elle tutulurcasına şurda gibi ve bazen de yok kadar uzak! ...
...
gece olur mu daha karanlık; insanın kendi karanlığından? ..
işte, bendim karanlıkta olan, gördüğümde gökteki ay’ı
***
Ben, kendi içimdeki karanlığımda, kendi kendimle toslaşınca, iki “ben” peydah oldum kendimden; her biri diğerinden ayrı düşünen...
Dedim ki bir benle;
“bu ay, bu nurdan madde muhhteşem! ..bu ay; akıl almaz bir ışık kaynağı; ki bütüün ayağı toprakta sürünenlerin ilhamı, vazgeçilmezi...bu ay, bundan böyle kılavuzumdur benim! ..”
YANILDIM.
Ardından hemen atılıp, diğer benle dedim ki,
“bu ay, beş para etmez...bu ay, ayağımla ezdiğim şu topaçtan bile değersiz taş ve toprak yığını...bu ay, en karanlık gecelerde bile bakmaya değmez! ..”
...
GENE YANILDIM...
***
Şimdi ben “SANA” bakarken karanlığın içinden...
Ve bilirken, benim duramadığım açılarda bulunup; parıl parıl bana ışık yansıttığını...nasıl bakabilirim senin kirine, tozuna, saçının tıraşına? ..
Veya ben, ışığı benden bilip, yüzünü bana dönenleri görünce; nasıl unuturum çiğnenen toprak kadar bile, değerim bereketim ve hükmüm olmadığını? ..
***
Seni bilmem ama ben; “kendimdim” karanlıkta! ..
Ve işte tam burda durduğum için...
Yani yansıyan ışığı değil; “ışığı KİMİN yansıttığını” düşündüğüm için yanılan bendim...
...
ve de, unutan bendim;
insanın, kendi karanlığından daha koyu gece olmayacağını! ..
Kayıt Tarihi : 22.1.2002 10:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!