Uykusuzluk yırtmış gecenin çehresini
Yorulmuş martıların şarkısı da limanlarda artik
Dalgalar, eski bir suzişiyi çırpınıyor karanlıkta
Susmuş öylece her ses, her nefeste
Ay ışığı suymuş rengini dinliyor
Bense oturmuşum bir gözden ıraklığa
Ayrı durup her saniyeden,
Saklambaç oynuyorum
Çocuksu kalmış yakamozlarımla,
Aslında avutmak içindir
Savurganlık da bakışlarımda
Yitirilmişliğimi avutmak; yitirmişliğimi değil
**
Bilirim, artık çürümüştür duvarlarımda yas almaya
Ve erguvan bitmez diplerinde ikindi serinliğimin
Artık, kelebekler üşümez her sabah tenimde
Ve zaman, geri dönmez beni terk ettiği güne
Ve bir yutkunma daha ölür tüm güzelliğiyle içimde
Bir kardelen daha solar, bir gül yaprağı düşer üstüne
Ve gözlerimde, dize gelir bir akşamüstü kızıllığı
Küçük küçük ağlarım orda zamanı;
Çalıntı duygular saplanır yine her yanıma
Pusu kurar acımasızca içimde seneler
Bir bilseniz o anda
Dar gelir nefes almaya bu şehrin sokakları
Dar gelir
Ve bir sabah daha doğar umarsız kalmış yanıma
Ben ise sehere kaptırırım tüm bildiğim nameleri
Ve öylesine unutulduğum bu sahilden
Göz kırpıp ufka
Itır katarım hüznüme iki damla
Ve güneşin doğduğu yerden öylesine bir yudum alırım.
***
Kayıt Tarihi : 12.7.2019 09:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!