Kalabalığın arasında yürürken belli belirsiz mırıldandığı şarkının nakaratına takılmış, gitsem mi, gitsem mi? Gözüne ilişen insan manzaralarına takılıp, gülsem mi, gülsem mi diye söylendi.
Maskeler takmış insanlar, yüzlerinde sahtekar gülüşler, göz alıcı süzüşler, inceden gösterişler.
Adamın biri sıkıştırmış bir kenara, kadını son izlediği filmin egzotik sahnelerini anlatırken, ikide bir kadının omzuna dokunuşlarla, daha da sırnaşık haliyle yaklaşıyor.
Kadın istemem yan cebime koy nazlarıyla şuh gülüşünün altında, eskiyen yaşlanmışlığında pişmanlıklarına bir yenisini daha ekliyor.
Sinema diyor benim hayatım.
Çok güzel diyor kadın ağzını yayarak, bende bayılırım sinemaya. Hep vizyonda izleriz diyor filmleri.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem