Geldi güz
Savruldu yapraklar
İhtiyar günümüz
Akşamları arar
Mırıldanır yaz
Nerede kaldı?
Ey soluyup duran kavgam
Giden umudum
Her gün kuşanıp durduğum
O uğuldayan öfkem
Ah!
Arkamdaki kırıntılar
Ah!
O yıkıntılar
Bırakın kalsın orada
Beni bazen oyalar
Bir telaş içinde
Zaman geçti gider
Sonunda her şey
Savrulup biter
Artık sendeler yaşım
Tekler kalbim
Kalır kırıklarım
Soyunup dursa da elma
Güneşi bekler kalanlarım
Dalgınlığım
Bir de döner başım
Yine gecelerimde
Sessizdir yalnızlığım
Buluta girse de güneşim
Sevgi taşır içim dışım
Savaşı hiç sevmem
Uzaklara taşar
Bir kağnıdan düşenlerim
Yalnızlık bir dert bende
Söyleyemediklerim kırık bir cam
Solur durur her yerimde
Bazen yıkanır akşam
Kaygılarım bekler yol üstünde
Ne zaman çıksam yolda
Başlar içimde bir sancı
Dönmemek de vardır sonunda
Günüm burkulur ara sıra
Ötmez kuşlar dalımda
Şimdi kalan günlerimde
Sabahı sessiz beklerim
Belki simitçiyi arar gözlerim
Yoldan geçenlere değmez ellerim
Bölük bölük kalır düşlerim
Çocukluğum bakar salıncakta
Denize düşer bir yanım
Bir ilmik atar halıda
Aklıma gelir anacağım
Cebimde bohça payam
Elimde çember
Bir de tozlu yollar
Çocukluğuma bakar
Üşür ikindi
Seslenip durur denizim
Çalkalanır düşlerim
Uğuldar dağlarım
Elinin sıcaklığı
Hala durur bende
Makasından kaçan kumaş
Saklanır yeleğimde
Mektupların gelirdi
Fesleğen kokusunda
Sesin taşardı yanımda
Kuşluk ile öğle arasında
Zemheride
Alev alev olurdu yüzümüz
Güz bitti bitecek derken
Limona döndü günümüz
Bir kahvemiz vardı
Bir de bir duble rakım
Oyun etti bu yürek
Elimden düştü salkım
Yaşlanınca insan
Geçmiş günleri arar
Solan resimlerde
Ses vermez uzaklar
Kayıt Tarihi : 8.10.2019 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!