zamansız hikayenin en başıydı düşlediklerim
yazılmış olanları bana ait olmayan
sonsuzluk dediğim evrimde esir olmuş bir bedenin öyküsü
hayata sürüklenmiş düşler di sokağında büyüttüğüm
erğuvanlar kokusunda yaşanmış anıları
hiç durmadan oynadığımız saklambaçı ve çelik çomağı
tozlu rafalardan uzak biraz uzakta olsa pollyanayı
çok çalıştılar memleket fişleyen anarşistlerden kurtarmayı
bir çok sevinç ve bir çok ufanetten vazgeçerken
aslını yeniden sorğulanmış tı bir düş!
labirentlerde niçe niçe sıkılmış yaşamları ve beyanları
içinde bulunduğu şehirden vazgeçiyordu yeni yeni
bir sabaha uzanıyordum kahpe geceden
gece ufunet sakladığım düşlerden geri kalanımızdı özğürlük
bıraktığım nemli ciğara ve şarap içtiğim yaşlı naci amca
bıraktılar beni bir sonsuzluğa isim koyamadığımız milenyuma
uyandım öylece bir sabaha uyandım bulutlarla renk renk idiler
tual ettiler benim içindi o renkler ilk kez görüyordum daha
bulutlar bütün oldu tüm tüm yağıyordu yağmur taneleri şehrime
tüm acılarımı savururcasına ölümü hatırladım bir daha
yeni yeni değişiyordum zamanın uslanmaz çocuğuyla
zamansız hikayenin bir başıydı yeni
yazılmış olanları bana ait olmayan
sonsuzluk dediğim evrimde esir olmuş bir beden
hayata sürüklenmiş düşler sokağı...
Kayıt Tarihi : 10.10.2010 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!