Şimdi bir şey yazmak istesen ne yazacaksın? Şöyle bir düşünelim! Gecedeyiz,yanımda bir eş ve kızım; uzaklara gitmek için bir yol bir sebeb bulmalı değil mi? Ya da eskilerden kalma yıllanmış bir hayal bulmalı ve peşinden koşmalı odanın tavanında.Zor iş gibi görünüyor değil mi? Aslında kolay biliyor musunuz? Tek yapmanız gereken kendinize kalma dürtünüzü elinize alıp o eski güneşlerin altında bir parka gidip oturmak ve sigara tellemeye başlamak...
Gelelim o eski yıllanmış hayali seçmeye.Beynim bir torba değil ki elimi sokup bir yaşanmışlık çekeyim.Biraz yan yatayım bakalım belki eskiden kalma yıllanmış bir anı elime takılır.Elime mi...? Nasıl yani gözlerime miydi yoksa? Neyse neyse bir de yüz üstü yatayım belki yastık birşeyler fısıldar bana.Ne de olsa yirmi yıldır aynı yastığın başıyım,arada bir kılıfı değişiyor hayat gibi ama yine de onla olmak güzel.Hı! tamam buldum! İlk utandığım gün, yani ilkokula gittiğim ilk gün; sonra da gençlik yıllarına geçerim merak etmeyin gece gibi yazım da uzun...
'Ali Gel' ' Ayşe topu tut' diye birşeyler diyor tahtada birisi ama ne top var ortada ne de sınıfta Ali ya da Ayşe diye biri...Herkes yani biz çocuklar bakınıyoruz etrafa,derken hafifçe bir ıslaklık hissediyorum altımda.Yanımda oturansa ilk çocukluk aşkım Güler.Aniden fırlamışım ayağa derken ayağımda bir şıpırtı...Utanmışım, korkmuşum, kaçarcasına çıkmışım sınıftan.Eve öyle bir koşuyorum ki...Anneme, 'anne ben cişimi ettim sınıfta' diyorum.Annem hiç tepki vermeden çıkar oğlum üstündekileri diyor...pantolanumu ve iç çamaşırımı çıkardığımda hiçbir şey göremiyorum.Annem,' oğlum kim oturuyordu yanında' der demez ben o anda Güler'i defterden siliyorum.Ne acı tecrübe,bir çişe bir ilk aşk feda edilmiş...Çocukluk işte...
Gözlerim kapalı halde gülümsüyorum…Ne günlerdi diyorum kendime,şimdi büyümüşüz de baba oluvermişiz hem de bir kız babası…Nasıl olacak bilmiyorum,kendi gençliğimdeki yaşanmışlarıma bakarak kızıma göz kulak olmayı mı düşlemeliyim yoksa iyi bir eğitim mi vermeye çalışmalıyım? Şimdiki gençler bizim gençliğimiz gibi değiller,aynı babamın bana söylediği gibi...Dizimi döğmemeyi nasıl ve kimden öğreneceğim diye mi düşüneyim yoksa kızıma doğruyla yanlış arasındaki ince çizgiyi mi çizdireyim? Bunu becersem bile ya toplum ya onun kendi çevresi arkadaşları.Gecenin bu saatinde de babalık çekilir şey değil sanırım,kendine kalmak dedik gittik kızımıza takıldık! Büyümek sanırım sorumluluklara hapsolmak demek.Bu, hayal etmek bile olsa…
Demiştim ya gece uzun,gelelim gençliğimizden bir anekdota; çocukluğun ilk aşkından şimdi aklı başında bir sevdalığın ilkine yani hiç unutulmayacak olan sevgiliye maşuğa gelelim.Hımm! gece sanırım yeni yeni tatlanmaya başladı,ellerimi koynuma alayım bir dakika,ayaklarımı da kıvırayım.Eşime sırt çevirmeliyim bir de,kadındır hissiyatı güçlüdür hemencecik anlayıverir hangi yıllanmışlığımın peşinden koştuğumu...
İlk sevgili yani Nilgün,kız meslekte okurdu kendisi.Öyle şeksiz öyle şüphesiz sevildi ki...Kıskanmasın şimdiki.Mektuplarımı yakalatmış dolabında,eh ben de imam hatipliyim ya okullar da yan yana.Çabuk gelir güvercinle haberleri.Baş müdür yardımcısı teşrifimi istedi odasına,gidip geldiğimde mutluydum,elimde bir tastikname vardı çünki.Sevmediğim bir okuldan atılmıştım,ne güzeldi! Cumartesiyi bekledim kaldığım yurttan ayrılmak için,Nilgünü okuldan atmamışlardı.Eh! bizim gibi tembel değil,takdirlikti; babası gelecekmiş şayet babası ona bir şey yaparsa ben kurtaracakmışım onu.Ne gençlik ama değil mi? Körpelik bir başka dünya gerçekten…Kanın deli olması kadar yüreğinde aslan olması şart!
Cumartesi sabahı…Boyu benden yirmi santimetre kısa,cılız, bu kız bunun mu denilebileck tipte bir adam Nilgünlerin yurdunun önüne geldi.Oturdular birkaç zaman sonra sesi yükselmeye başladı.Eh durur mu Isparta'nın ‘Karabelası’...Bak amca, dedim,kızının bir suçu yok her ne olduysa benim suçum.Zaten beni de okuldan attılar,kızın ve sen rahat olun,kızına bir şey yapma, dedim.Adam, 'sen misin lan o it' deyince, yaktım öfke kazanımın altını isledim,dumanladım etrafı.Yer misin yemez misin fasulye pilav beşyüz lira…
Kusura bakma dedim kıza hadi gel kaç benimle baban kalsın burada ya da atalım hastaneye gidelim bizim kasabaya.Olan oldu kalan zamanın durmamazlığıydı,ben şimdi yatağımda yanımda bir başka sevgiliyle yani eşimle o da başka birileriyle.Gerçi eşimle onun arasında da birkaç ilişki mevzu bahisleri var ama anlarsınız…Yastığıma ayıp olmasın!
Uyku perdelerim titremeye başladı,sanırım sahnesi kapanmak istiyor bu gece faslının.Sazlar ve sözler yine ait oldukları yere geçsin,geceye yine kendimi armağan ediyorum.İnşallah her sabahki gibi geri alırım...Eyvallah!
Oktay BaykurtKayıt Tarihi : 20.11.2006 16:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!