Zamanlardan,
Herhangi bir zaman,
Tut ki;
Mevsimlerden yaz,
Aylardan haziran…
Akşam,
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
sabahın sancılı doğumu bende hep geç başlar çok beğendim
Öncelikle kutlamalara geç kaldığım için affınıza sığınıyorum...
Doğa ve insan birbirine benzer derim çoğu zaman, şiirde öyle şaiirimizin doğayla bütünleşip hemhal olması ne güzel yansımış şiire, şiirinizi ve sizi canı gönülden kutluyorum saygılar...
Sayın Avcı;
Güne şiir seçilen şiirinizi defalarca okudum. Muhteşemdi. Bir hayat akıyor adeta, bir gün akıyor, bir insan akıyor, oradan birileri şiirden bize bakıyor...Kutlar başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.
Güne düşen mükemmel dizeleri bir kez daha kutluyor başarılarınızın devamını diliyorum, nicelerine...seçici kurula ayrıca teşekkürler.
Geç başlamak ile geç kalmak arasında birkaç kuşaklık fark var en azından..
Biz razıyız dünün ayını toprak damlarda seyretmeye... Çamlara yıldız çıkaranlar oyun oynayarak avunsun...
Mükemmel şiir.. Kutlarım Ömer Osman Bey, Kardeşim..
İçimize kolay döndüğümüz, kendi kendimize en rahat hesaplaşabildiğimiz, adını koyamasak da anıları sıraya koyduğumuz anlardan oluşur sanki geceler...
Hüzün ise bütün bunların olmazsa olmazı.... Nedense akla gelenlerin çoğu hüzünlüdür... daha deri iz bıraktığı için midir nedir bilmem ama.... anıların çoğunun hüzün çağrıştırdığı da bir gerçek....
Şiirin başlığı zaten bu ön yargıyla şairin geceye bakışını çok net anlatıyor.... Hüzün=efkar demektir... Artık bunu dağıtmak kişinin bildiği yöntemlere kalır....
Günün Şiiri seçkisinde hak ettiği yeri alan güzel şiirinizi ve sizi kutlarım Ömer Osman Bey... Daha nicelerine.....
Fırat'ın akşam kızıllığı yangınlarında cırcır böceği seslenişlerinde yangınlarıydı şiir...
Günün seçkisi olmayı çoktan hak etmiş yürek sesiydi şiir
Kutluyorum Osman Bey... Nicelerine...++
o yüzden bize zamanı anlatmayın...varın gidin yolunuza...biz az biraz unutmayı sevdik...az biraz sürünmeyi bir satır yazacak kadar...az biraz açlığı sevdik...zamanı yakalayacak biraz yürek duruşlarını sevdik...aşık oldukaz biraz da sustuk itirazsız...hadi bir parçada ihtirassız diyelim...vallah şiir kaygısızla değil...zaman hesabıyla...
peki desem ki...kaç zaman evvel şiirdiniz...sevmediniz mi...ya kaç asırdan beridir yürürsünüz tanrının topraklarında...kaç defa yurdundan firar etti aşklarınız...kaç secde tanırsınız...kaç mihrap tuttu sizi de siz bilmediniz...arkanızdan kaç şair vurdu sizi de...siz sultan hanlarında kanlı yataklardan henüz yeni kalkmıştınız...bit koca devrim geçti üstünüzden de...küçücük bir şiirden korkmuştunuz...
şiirde zaman ve onun gizemli yol haritası...bunu çok az şiirde...çok az şairin haritasında görürüz...önceleri zaman sizden saklanır...neden saklanır...çünkü zaman saklanmayı en iyi bilen gerçek şairdir...biz bazen ondan öyle bir korkarız ki...sonra şadırvanlar ...dergahlar...hanlar hamamlar sökülür yurtlarından...bir cihan harbi serer halılarını...yine korkar...zaman mı korkutur...tövbe haşa...bir korkan vardır...düşeriz ayak izlerinden...bazen bir saray...bazen küçük bit yurt...çekinmeden çalarız kapısını...henüz sigarasını yeni söndürmüş bir şair...ayakta zor dururken...elindeki bardak...ortak şelalesi olur buzulların...siz bi zaman yolcusu sanırken kendinizi...bir gençlik harabesinde henüz yeni kurban edilmiştir şiir o vakit dehlizlerde bir şehzade bakir bir ölümün topraklarına öyle bir döşenir ki...şimdi siz az evvel doğmuş bir zaman lorduna anlatıyorsunuzdur isa yı...musa yı...az biraz Meryem i,,,ölü ceninler diri doğmuş gibidirler...o halde hangi şair az evvel boğdu sizi...hiç bir tanık yoksa…zavallı bir derviş açlıktan girmez bahçelerinize… üstelik sokaklardan toplanmış ölü şairler bilir bir tek adınızı…hadi yazın şimdi han duvarlarına meşin kırbaç hikayelerini…hadi yumun yumabilirseniz bir şehri…sonra Basra körfezinden salın fosforlu yalılarınızın aşıklarını…unutmaktan korkmayın…ölü bir esirdir aşk…kim bilir kaç şehrin meydansız duraklarında…hatta ve hatta hala kusurlarınızı ararken bilimler…üç noktada ısrar edersiniz…her neyse ile biten her ölüm ayıltır sizi…sancaksız tanklar gelirken yurdunuza…kıkırdak sesleri yeni bir şiire durmuşken…zaman bütün heybetiyle çeker alır sizi…uyuyakalmış bir şairin kırık kaleminden…
Bu şiir ile ilgili 87 tane yorum bulunmakta