Zamanlardan,
Herhangi bir zaman,
Tut ki;
Mevsimlerden yaz,
Aylardan haziran…
Akşam,
Gölgesini bir çarşaf gibi seriyor
Ovalara.
Çoban,
Kavalındaki son nağmelerini çalıyor
Kuzularına.
Ufuklar, kızıl alev
Cayır… cayır… yanıyor.
Böceklerin,
Dünden yarım bıraktıkları şarkıları
Kulaklarımda.
Fırat’ ın sessiz çığlıkları,
Yorgun kuşların kanat çırpışlarında.
Akşam,
Tüketmiş tüm umutlarını.
Gece ise,
Hüzünlere hazırlanıyor…
Biliyorum;
Birazdan zifiri karanlıklar,
Yine kapıma dayanacaklar.
Şımarık gri bulutlar,
Yıldızların gözlerini oyacaklar.
Off… offf…
Tabakamda ne tütün kalmış,
Ne de kağıt.
Gel, bu gece de
Cigarasız efkar dağıt…
Toprak damlarda yattığım günlerimdeki,
Aydede de yok artık.
Çocukluğumun elinden tutup,
Çoktan… gitmiş.
Şimdi;
Yüreğim gibi ıssız,
Yüreğim gibi sessiz
Dağlar… taşlar…
Biliyorum ki;
Sabahın sancılı doğumu,
Bende hep geç başlar…
Kayıt Tarihi : 24.8.2009 14:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Öncelikle kutlamalara geç kaldığım için affınıza sığınıyorum...
Doğa ve insan birbirine benzer derim çoğu zaman, şiirde öyle şaiirimizin doğayla bütünleşip hemhal olması ne güzel yansımış şiire, şiirinizi ve sizi canı gönülden kutluyorum saygılar...
Güne şiir seçilen şiirinizi defalarca okudum. Muhteşemdi. Bir hayat akıyor adeta, bir gün akıyor, bir insan akıyor, oradan birileri şiirden bize bakıyor...Kutlar başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.
Biz razıyız dünün ayını toprak damlarda seyretmeye... Çamlara yıldız çıkaranlar oyun oynayarak avunsun...
Mükemmel şiir.. Kutlarım Ömer Osman Bey, Kardeşim..
TÜM YORUMLAR (87)