En güzeli gece gezmek.
Yolun ortasından yürümek,
Çizgilere basmadan.
Belki bir bira marketten.
Kafayı bulmaya ne lüzum.
Sokakta nâralar atmak,
Banklara uzanmak parkta,
Çimlerin üzerine yatmak,
Çöp konteynırlarını deşmek,
kederli kedilerle dertleşmek.
Gelmeyeceğini bilerek,
gelmeyecek bir otobüsü bekleyerek.
Beklerken de düşleyerek gitmeyi,
gidemeyeceğini bilerek.
Bir kibrit çakmak sonra,
Çekmek dumanını özlemlerin,
Sonra da ağır ağır bırakmak.
Yaslanmak dikili direklere,
Sokak lambalarına bakmak,
Dinlerken çarpan sineklerin seslerini,
İniltilerini köpeklerin,
İnce sesini bebeğin,
Bekçinin düdüğünü.
Kaçınılmaz karanlığından korkmak gecenin.
Ve hissetmek bir vakit,
Ruhunun üşüdüğünü.
Gözlerinden sıcacık, damla damla, kaldırımlara akmak.
Doğumhane de bekler gibi doğumunu,
Vardiyanın bitişini,
Gelişini işten eve babanın,
Bekler gibi iyileşmeyi bekleyen hastanın,
Beklemek güneşi.
Isınmak için.
Her sabah yeniden ısınmak için hayata.
Bazen iyidir gece gezmek,
Herkes uyurken uyanmak,
Herkes körken görmek,
Sağırken duymak.
Bir de seni anlamak için bu yürüyüş,
Neler çektiğini senin,
Kapanmayan yaralarının acısını anlamak için.
Anlamak için geceyi de.
Bekir Dalkıç
Kayıt Tarihi : 6.4.2020 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!