Bir dalavere gecesinde dökülüyoruz meydana
Sen yenilmez silahçı ben başkaldıran asi
Bütün perdeleri sahneye yığıp
Türkuaz mavisinden sana gökkuşağı dikiyorum.
Elimde sokağın ciğerine sinen kestane kokusu,
Göğsümde siyah beyaz bir filmin biletleri var.
Şapkamdan düşüyor gece,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
'Damarlarıma çarpıyor sözcüklerin,
İçimde isyan içimde kök salmış propagandalar.
Gözlerinden ceviz yeşilini istiyorum,
Gök mavisini, kayın gölgesini,
Gözlerinden gecenin diğer yarısını,
Kuzgun kanatları altında vaat ettiğin teni istiyorum
Topuklarının değdiği yerde dünyanın kalbini
Saçının rüzgârı vurduğu köhnede, gerçeğin ötesini
İstiyorum…
Bulut düşmeden gecemize, al eline meşaleleri
Ve gülüşün için yak bu gezegeni… '
Yeni şiirlerinizi okumak zevkti.
Tebrikler.
Gül
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta