Gece Davacı
Dünde karanlığın resmi döküldü
Bugün üzerinde boyalar hala
Kim nasıl düşerse korkunun ortasına
Derim ey korku bırakma yakasını
Cariyede sultan aramanın körlüğü
Krala zincir takar gezdirir meydanlarda
Doğar üstümüze güneş doğar yeniden
Yanlış bir bakışın cezası ne de olsa
Şiddetli düşmanlığın ürkünç bulantısı
Şimdi neresinde yürünecek bu yolun
Süslü ve kaypak hain ve kötü
Ellerinde silahlar ah içten kuşatma
Yenilginin resmini arayan yolculara
Bana uğramadan geçerseniz olmaz dedim
Bendedir yenilgi kuşatması
Korku ve anlamsız yöneliş
Şamar şak kötek tak
Dahasına izin verilmedi
Karanlığı giyinen tam et ve kemik
Yürüyor hazır lezzetin izinde
Bir başlayan bir unutulan sancıdan
Kurtulmak mı nedir tüm kargaşa
Neden kuyu kendi kendine düşülen
Kervan geçer mi ki Pazar kurulur mu
Darağacının tezyinine heveslenen budala
Kal kuyuda kal kuyuda kal kuyuda
Rengini geceden alır şafağın yolcuları
Günaha çıkan yolun sonu heyhat
Kuyudan ses gelmiyor kuyudan ses gelmiyor
Yüzler beton korkuluk gönüller çöl sıcağı
Kavrul çölde kavrul çölde gecenin hakkı
Gece davacı
Gece davacı
Gece davacı
Kayıt Tarihi : 21.3.2010 23:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kardeşler de öyle değil midir? Birbirleriyle didişirken ayrı kalamaz, onduklarını da donduklarını da istemezler. Bizler de Hz. Adem'den kardeşiz. O zaman..?
Toplasak milleti şöyle uygun bir şehre; Feyzi Abi bize okkalı bir namaz kıldırsa,Cihat abi vaaz verse uzunca,Ulviziya abi kametlese,ölmeden bir alnımız secdeye değse...
Ardından keyif ehliyle dem çeksek Hak için.Hısım akraba olduk iki senedir vallahi :))
çok ararsınız sonra :)) bakmayın güldüğüme ciddiyim.
Kadınlar hamamına döndürdünüz burayı farkında değilsiniz.
TÜM YORUMLAR (26)