güneş insanlara küsmüş gitmişti
gündüzler sönmüş gökyüzünde kara bulutlar
umursamazca yaşıyor insanlar gölgelerinde
ateş böcekleri aydınlatıyor evlerin ocaklarını
sokaklar alacakaranlık yoksulluğun kokusu yayılıyor
Gece karanlık gece arsız gece kahpe
gece bir başka çöker kenar mahallelerde
yanar tek tük lambalar vurur perdelere
dört döner sivrisinek sürüsü
kalan kanlarını içmek için insanların
dolanır kentin kıyılarında kahpece
bir bebe çığlığı yırtar geceyi
sünmüş memesini çekerken gelmeyen süte
yarı uykuda ağlar ana
sabah da erkenden gidilecek temizlik vardır
adam
alamadığı yövmiyesine mi işin biteceğine mi
ağlayan bebesine mi karısına mı
dolu akar gözlerden
savurur sigarasını geceye
iç çeker gece üstüne
gece mavi gece karanlık gece kapkara
uzaklardan bir kadın çığlığı böler gözyaşlarını
sivrisinekler hücum eder
yoksulluğun öcünü alır
nasırlı ellerle kararır gece
çoçuklar köşede sinmişler boy boy
sümükle karışık umutlarını yenlerine silerler
mum ışığında sofra bezinin üstünde boş
makarna tenceresi ve beş kaşık
gözyaşları başka akar gece kapkara
tüy gibi gebe kadın yerde ağzı kan içinde
vurur eller ayaklar ne geçerse ele hırsını alamaz
son sözü olmuştur çocuklarına verdiği süt çıldırmıştır yokluk
kuru ekmeği kesmeyen bıçak dalıverir gebeye
gider kurtulur yangından
üç öksüzün sümüklü gözyaşları yayılır geceye
Gece karanlık gece arsız gece kahpe
acır yüreğim acır gözyaşım acır gece
gece bir başka çöker kıyısına kentin
gece hiç bitmez gündüzlerde
DAYı
07/07/20
Hüseyin Sert
Kayıt Tarihi : 11.6.2020 22:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!