Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağ
..........
..........
Kayıt Tarihi : 1.7.2000 17:45:00
Şiiri Değerlendir
© Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağ
..........
..........
© Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Gece Bitkilerinden Şiiri - Cemal Süreya
Şiir ID : 2408 - 30 Ocak 2025 Perşembe - 21:03:21
Tv dizilerini andıran ve finalde bu nakaratı tekrarlayan cemal süreya şiirleri
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
An ki fıskiyesi sonsuzluğun
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal Süreya
GECE BİTKİ/LERİ
Geceler… Tamamen bana ait, sonsuzluk kadar geniş… Huzurla yudumlanan, kana kana içilen, hazzına doyulmayan zamanlar… Geceler harcanmaz! Gece yaşanır… Geceler gözlerin… O kadar sessiz, masum ve derin… Geceler sözlerin… Her sözcüğü cana can katan… Her seslenişin bir nimet… Gecelerimde hevenk hevenk sohbetin… Gülüşün ahenk ahenk… Öyle güzel ki yaşamak sesinle, gece bitki/lerinden korkar hele geldim! Gece bitkilerinden değil sevgili, gece bitimlerinden…
Geceler biterken tuhaf bir hüzün çöker ruhuma. Sanki çok önemli ve gizli mesajları iletmekle görevli bir ulakmışım da yolda belde engeleniverecekmişim gibi… Yakalanıverecekmişim de karanlıklara seriverecekmişim gibi… Öylesi endişelerle gizlenirim gecelerin kuytularına… Bilirim ki ötesi sessizliktir, sensizliktir. Bilirim ki yalnızlıktır, ıssızlıktır. Ötesi dumandır, kalem kâğıttır… Bitimsiz bir ağıttır… Bitimsiz bir ağıt, hedefe varamadan vurulmuş ulaklara ait…
Sen bana telefon açtığın geceler, renklenir karanlıklarım, çiçeklenir tüm ağaçlarım, bütün çiçeklerim açar, rengarenk ve çeşit çeşit kokular saçmaya başlar…
Her arayışın, farklı bir bayram öncesi sevinci, mutluluğu, huzuru… Kalplerimizin arasındaki mesafenin kısalması kısalması, en aza inmesi… Sanki nefesin nefesimi karşılamakta... Sesin kalbime ılık ılık akmakta… En yakın yolu kavuşmanın… Vuslatın farklı bir biçimi…
Bir sigara içimi… O kadar kısalır zaman… Sen aradığın zaman… Gece yarılarından sabahlara… Ne zaman başlar ne zaman biter, anlayamam!
Parmakların tuşlara değdiği zaman… Ahizeyi kaldırıp: “Alo!..” dediğim an… O anda sarmaş dolaşız sanki! Parmak uçlarımız değmiş birbirlerine… Kollarımız karışmış, ruhlarımız sarışmış…
Mesafeler mesafeler… O kat edilemez uzaklık aramızdaki… O kahredeci ayrılık! Ah, o hasret!.. O gurbet!..
Telefon çaldığı an… Karanlığın yarıldığı, yalnızlığın delindiği, mutluluğa gelindiği an… O ses, sonsuzluğa fışkıran sevinç… O ses geceye gökkuşakları saçan… Şafaklar attıran, güneşler açtıran… Bu bile yeterdi seni sevmem için… Keşke sadece bunun için olsun sevmeye devam etseydim seni…
Her gece bitiyorum ben. Ben gece bitki/lerinden korkuyordum, inadına tam ortasına düştüm gece bitkilerinin! Öyle bir pişmanlık içinde ki pişmanlıkların en beteri, en telafi edilemezi! Ben, kâğıt, kalem ve elem… Bir de arka arkaya yanan, yandığıyla bittiği bir olan sigaram… Yaktığım, bitirdiğim… Hayır, beni yakan, bitiren… Ah, ben bu gece bitki/lerinden muzdaribim! Ne kadar bitki/n, kimsesiz, nasıl garibim! Hele bitmeyen, bitmek bilmeyen gecelerimdeki senin bitişin, beni tamamen bitiren bitki/n!..
Şimdi geceler uzun mu uzun, upuzun… Sonsuzluğa eş… Doğuyu bulamıyor güneş… Tan yeri ağarmak bilmiyor sevgili… Şafaklar atmak…
Dünyam başıma göçmüş, seni kaybettiğimden beri… Her yer karanlık… Kapkaranlık…
Evim terkedilmiş evler gibi… Hani metruk, karanlık, kopuk… Odam kasvetli, ıpıssız, dumanlı, loş… Telefon dilsiz, ahize lal…
Zaman sonsuz, sensiz, sesinsiz… Ben hep pişman, bin kere bin pişman ve sensiz…
Sensiz… Hep sensiz…
Onur BİLGE
Hayır, geceleri bitkilerden!
TÜM YORUMLAR (7)