Ebrulu semaya hilkat elmas serper
Durgunca bir deniz sâhilleri öper
Söner ufuklarda sevdalı bir kamer;
Yıldız gibi uçar ateş böcekleri
Gecenin gözyaşı öper çiçekleri.
Bir mahmurluk sarar etrafı herkesi;
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
bu da Melihat Gülses'ten bir dokunuş..
Melihat Gülses'in seslendirdiği Neveser Kökdeş'e ait neveser makamında bir şarkı.
gül dalında öten bülbülün olsam
ötsem yanık yanık gönlüne dolsam
aşkını dilesem kalbimi sunsam
ne olur uğruna sararıp solsam
baharım çiçeğim güzelim sevgilim
sar beni kollarına canım diyeyim
bir kuş olsam da pencerene konsam
aşkın şarkısını sana okusam
göğsünde yatsam da biraz uyusam
elemi unutsam neşemi bulsam
/>
Bu şiir, önce AKROSTİŞ olarak yazılmış, sonra dize yerleri değiştirilerek, hükmü geçen isim gizlenmiş.
Gizlenen isim: DERYA BÜKLÜ gibi bir isim...
Aynı durum, Nurullah GENÇ'in şiirlerinden NUYAGEVA'nın anlamını çözmeye çalışırken bana yol gösteren başka bir şiirinde de var. Uğraştım ve çözdüm onun anlamını da...
Hiç bir yerde yok. BOMBA!..
Mutluluklar...
Onur BİLGE
Gece başlarken hoş geldiniz.. Bu gece son gecemiz: şiirlere, edebiyata, yazara-çizere ve sanata merhaba!
Bunların içi dışı, tvsi, imanı, yatağı, yediği-içtiği siyaset zaten..
Din işini duasını, sevabını-günahını din özlü dönüşüme girince.. siyasette din den o zaman özgür olacaktır..
Dini seçimlerden, siyasetten, yemeden-içmeden, ekonomiden, miras hakkından arındıracağız ve sembolik boyuta taşıyacağız ve sadece inanç özünü oturtacağız..
Gelecek yüzyılın gündemi Türkiye için bu olacaktır!
sanki hababam sınıfının bir karesinden hatırımda kalan bestelenmiş bir eseriydi kalemin aşağıdaki şiiri..fakat bir Türk filminden mutlaka hatırlıyorum..çıkaramadım....
şarkılarını söylediğimiz,adını bile bilmediğimiz merak etmediğimiz ne çok şair var şu ülkede..
ve onların renk renk şiirleri var..
hayatımıza adeta işlemiş şiirleri..
ne arı kelebekten ayrılır ne gül sümbülden..
ne kelebek ne gül sümbülden gülden..
Ülkemin şiirsel zenginliği..
Seni seviyorum!
AĞLARIM
Neden gülmesin gül gibi yüzler;
Niçin ağlasın o güzel gözler;
Niye sevgiye sevimsiz sözler,
Soylenir diye sasar aglarım.
Şu gördüğümüz reng-a-reng çiçek,
Sevdali bülbül, arı, kelebek,
Yek diğerini bırakıp gidecek:
Vefasızlıga bakar ağlarım.
Solmasın dersin sünbülüm, gülüm;
Yarin elinden alacak ölüm;
Bütün dunyayı inletse ünüm;
Çaresizlikten coşar aglarım.
Neş'e gizlenir, çöker bir melal;
Her vücud, her şey mahkum-i zeval;
Son nefese kadar tukenmez cidal.
Tükenmez derdim sayar ağlarım.
İhsan Raif Hanım, Türk şair. (1877 - 1926)
1877'de Beyrut'ta dünyaya geldi. Vezir Köse Raif Paşa'nın kızıdır. Babasının görevi nedeniyle pek çok yer gezdi. Özel olarak müzik, edebiyat ve Fransızca dersleri aldı.
Küçük yaştan itibaren edebiyata ilgi duydu. Döneminin şairlerinden Rıza Tevfik'in etkisiyle hece vezniyle halk şiiri tarzında şiirler yazdı. Hece veznini kullanan ilk kadın şairlerimizdendir.
Sade bir dili, yalın bir anlatımı vardır. Fransızcaya ve Fransız Edebiyatına vakıf olan İhsan Raif Hanım önce Ali Beyle, sonra Şehabettin Süleymanla, daha sonra da Hüsrev adında bir zatla evlenmiştir.
Şiirleri kadınsı, aşk dolu ve yoğun duygu içeriklidir. Şiirlerinden bazılarını kendisi, çoğunu da diğer sanatçılar bestelemiştir. İhsan Raif Hanım'ın şiirlerinden bestelenmiş şarkılar günümüzde de dinlenmektedir.
1926'da Paris'te yaşamını yitirmiştir. Mezarı Rumelihisarı'ndadır.
Bu şiir ile ilgili 85 tane yorum bulunmakta