Ebrulu semaya hilkat elmas serper
Durgunca bir deniz sâhilleri öper
Söner ufuklarda sevdalı bir kamer;
Yıldız gibi uçar ateş böcekleri
Gecenin gözyaşı öper çiçekleri.
Bir mahmurluk sarar etrafı herkesi;
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Yahu arkadaşlar;onca barış çağrıma rağmen, ben sayfadan birazcık uzaklaşınca arkamdan bazıları bunu fırsat bilerek, yine gıybetimi ederek ve hakkımda epeyce su-i zan ederek haksız eleştirlerine devam etmişler! İnsaf ve vicdan denen bir şeyden sizin hiç mi haberiniz olmadı sayın su-i zancılar? Hele hele Hasan Buldu beye fena halde kırgınım! Ben onun özelime yazdığı hiç bir şeyi ifşa etmedim! Tam tersine; o kendi kendini ele verdi! Ben tahrikçi bir arkadaşa kızıp bir misal verdim, o hemen beni kastediyor diyerek başladı kendi kendine söylediklerini faş etmeye! Bende madem mevzuyu açtın, işin doğrusunu ben söyliyeyim deyip detaya girdim!
Valla arkadaşlar seçimi aldık ve sizinle beraber tüm muhalafeti ikiye katladık diye şımaracağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz! Bizler asil ve mütevazı insanlarız efendim! Asla ve kat'a azmaz, kızmaz kudurup taşkınlık yapmayız! İsterse bazıları halen kendini çoban (!) bizleri de koyun (!) görmeye devam etsin! Şeytan dahil bütün kel kibirliler bu kibir ve gururları yüzünden kaybediyorlar ve ilel ebed te kaybetmeye devam edecekler! Zira gurur denen o müthiş hastalıktan ifakat bulmadıkları müddetçe kaybetmek onların kaderleri olacak!
Arkadaşlar bütün kötü niyetlilere ve kem kelamlı şom ağızlılara rağmen, bir elimde zeytin dalı, öbür elimde tehnil dalı sizleri halen kollarım boş olarak bekliyorum! Ulvi ağabey ve Kavun kardeş kızıp sitem etselerde! Zira savaş baltalarını toğrağa gömmeye ciddi karar verdim!
Hadi bizim büyük zaferimiz kutlu olsun, sizin de büyük umutlarınız bir dahaki bahar'a kadar tehir olsun diyelim ve geceyi kapayalım.
Bildiğiniz üzere, bugün tüm yurtta içki satışı yasaktı...Sayil de birkaç turizle konuştum...canları sıkkındı ve nescafe kupasın'dan bira çekiyolardı...bir tanesi dedi ki...
Yahu kardeşim, ben buraya paramın karşılığı tatile gelmişim...hadi siz oy kullanacaksınız diye içki yasak..bundan bana ne?..neden benim de alkol alma özgürlüğüm kısıtlanıyor...bak kupa'dan bira içiyorum...hükümetiniz yanlış politika izliyor..deyince..e burası Türkiye kardaş dedim..alışacan her bişeye...
Herifçioğlu, haksız mı ?
Bence di-il...
:))) yapmayın bunu Kanra'ya.
Sayın Doktor Osman Bey,
senin eline her nasılsa geçmiş bu şiirler..şaşırdım inan ..araştırmacı analizetör şair (ne demekse)bir yanın da var anlaşılan..
en hafif olanı elinize geçen metrukei evrak şiir bakımından..
bunun
a
r
a
p
n
a
c
i
3
versiyonunu kaşla göz arası kaleme alınmış ki kaş almaktan beter tam bir aman amandır şiirsoloji açısından..rölyefler aslanbaşları ve nişleri ile sanat tarihinin de ilgilendiği bir şiirdir ve koleksiyonokonvansiyel bibr değeri vardır süslemsel açıdan..
Şifre fena şekilde çözüldü.
Rizede top atışları devam ediyor.
Kızım küpeli kiraz yiyor,hiç bir şey umrunda değil.
Benim parti(bisküvet) üçüncü oldu.
Tüm gönül insanlarına hayırlı geceler...
farkındamısın Osman?
feyzi beye mutluluk çubuğu takmış adeta...
Kardeşim Naci, Çok iyimsersin valla !!! Kim demiş koyunların sayısı %50'ye düştü diye,diğer partilere aynı koyun zihiyetiyle oy veren %20 yi saymadın galiba ki ,bu da %70 gibi daha gerçekçi bir rakam çıkartır ortaya!
Bu millet ,dini inançlarının inek gibi sağılmasına müsade edecek kadar kör kaldığı sürece,koyunlar gibi de her uçuruma sürüklenmeye mahkumdur..!
Burnu, çakıltaşlarında sürüklenmekten tamamen kaybolmadıkça hala ortalığın gül koktuğunu iddia edecek kadar hayalleriyle yaşayacak kadar cahildir. İlerde, birilerinin kurtarmayacağı kadar ülkenin içine etmezler ,şimdilik en iyimser dileğim bu olacak ne yazık ki !!!
Aydın,özgür,eşit ve demokratik bir Türkiye bekleyen tüm arkadaşlara derin geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
Saygılar
Fikret Şahin
vallahi baktım,iktidar seçim barajını düşürmedi 5% e son anda kalp sesimi dinledim..ikinci bölge istanbul adayı Sırrı Süreyya Önder'e cart diye attım oyumu sevgili Fikret kardeş..
ulan Naci dedim kendime, sana da bu zulüm yapılsa sen buna razı olurmuydun dedim?yok öyle yüzde on mon baraj ayağı..hem kendi barajını kuracaksın,hem kaleye geçeceksin,hem de frikiği de kendin çekeceksin..yok öyle uyanıklık...
mhp barajı geçti diye çok sevindim..chp nin alacağı oy önceden zaten biliniyordu..
Seyreleyin bizim Sırrı'yı..
bir parti kadar donanımlı entellektüel, okumuş yazmış tam bir entellektüeldir..
Mersinden ertuğrulla oynasınlar pinpon topu gibi bu avanta levanta pasta partisiyle..
diyeceğim şu ki,gece, yatağa çok rahat koyacağım başımı..
iç huzuruyla..
sayın Kavun kardeşim,
ben yokkene bişeyler yazmışsınız şiirin anatomisi ile alakalı tam anlayamadım..
hadi de kurban..
Toprak olur taş olurum
Yolunda yoldaş olurum
İstersen gardaş olurum
Merak etme sen
sen bunun bana yazılmış halini görsen demek şıp diyerekten bayılacaksın Osman..
rahmetli sağlığında hepimizi tek tek düşünmüş demek..
fakat Hasan abi için yazmış olmasına da ayrıca sevindim..
I'm praying with you all. I the pray for you, M.M. Ok.
(O sen değildin. Geçek bir turistti, konuşan. İngilizcesi mükemmeldi.)
İkisi farklı sanki!
Gup guıp gup gup! Guppa guppa guppa gup! Gup gup gup gup!.. :)))
Yıl boyu çalışmış, yorulmuş, tatile gitmiş. Keyfine diyecek yok! Geçsin bakalım dalgasını... :)
Geç dalganı Muzır Muzo! Ben sana kızmam! En çok ben hoş görürüm. Kardeş... Can... :)
Belki olur başka kanan... Abla kanmaz!
Yıkattır kanlı gömleğini. Belki çıkar Yusuf'umun kokusu. :)
Ne zaman dönüyorsun tatilden?
***
Ben, şiirde en çok coşku ararım. Bazen milli duygular, bazen dini... Aşk ararım, doğal olarak. Allah aşkı, kul aşkı, vatan aşkı, bayrak aşkı, doğa aşkı... Yaratılan ne varsa ona aşkın dillendirildiği şiirler ararım. Duygu ararım. Coşkunun yanı sıra, şayet lirikse, ille de romantizm...
'Romantizm mi? O, şeytanın hilelerindendir. Yanınıza bile yaklaştırmayın!' diyen din adamları vardır. Ben, onlardan değilim. Neden mi? Ben düşünürüm, hissederim, bulur, söyler; üstelik iddia ederim ki yaratılışın temelinde aşk yatar!
Allah, aşkla sevilmeye layıktır. Vatan, aşkla, bayrak aşkla, millet, kul aşkla... Çiçek böcek, galaksiler; bütün uysal ve aksiler aşkla sevilmelidir! İşte o zaman sevgi ballanır, kemale erer ve insan, bulut olur, sarar dünyayı; sonsuzluk olur sarar kâinatı! Öyle bir sarar, öyle bir kucaklar ve bağrına basar ki işte Tevhit budur! İşte aşkın dahi yok olduğu, mutluluğun zirveyi aştığı, kulluk kavramının dahi ortadan kalktığı an budur!
Bu yazdığımı kopyalayın, saklayın lütfen. Her şaire lazım olacak. Üzerinde düşünenler bana hak verecek ya da vermeyecek ama bu duyguyu yaşamış olanlar hemen, yaşacak olanlar sonra mutlaka kabul edecek.
Yaratan, aşkla ve coşkuyla sevilirken, yaratılanlar nasıl sevilir, nasıl sevilmelidir? Aşkla değilse, nasıl?
İçinde aşk, coşku, yerine göre romantizm olan şiirler yazılmış da biz mi şiir olmadığını iddia etmişiz?
Biz, şiiri bilsek de bilmesek de ruhumuz mutlaka bilir! Mutlaka! Isınıveririz, seviveririz, tekrar tekrar okumak arzusu duymaya başlarız. Büyüleyiverir bizi!
Şiir, söz büyüsüdür! Söz büyüsü!..
Hadis nasıl farklıysa; hemen içeriğinden, öğretisinden, söylem güzelliğinden ve vurup düşürücü tesirinden anında anlaşılıveriyor, insanı hayran bırakıyorsa kendisine ve söyleyenine; şiir de işlevi farklı olabilmesine rağmen, ilham işi olup, geldiği yer, çıktığı kaynak aynıdır. Onun için şiiri yabana atmayalım, şairi de öyle... Fakat has şiiri, has şairi...
Ben de coşkuyla yazdıklarımı kopyalıyor saklıyorum. Başkaları için değer taşır veya taşımaz, benim için değerlidir. Coşku sarhoşluğunu veren, araç olan eli de dili de kullanmakta, söylenmesi gerekenleri söylettirmekte, söylenmemesi gerekenleri unutturmaktadır. Çünkü coşku anı, aşk halidir. Hallac-ı Mansur'a: 'Enel Hak!' dedirttiren hal... Sonra kendine gelir insan, o hoşlukta ne dediğine şaşar kalır!
Ben, aşk şairiyim. Aşk okudum, aşk yazıyorum. Aşk bastırdığında, kalem elden, kelam dilden çıkıyor. Erenlerde de öyle oluyor. Sohbete başladıkları an, Bir ile bir olduklarında, devreden çıkıyorlar. Yazan el, söyleyen dil oluyorlar.
Kap konuşmuyor, Rab konuşuyor!
Mutluluklar...
Onur BİLGE
Bu şiir ile ilgili 85 tane yorum bulunmakta