Yine bir umudun tam başlangıç noktasına teğet geçen ömrümün
Yanı başındayım
Uzakların özlenmişliği kendime döndürüyor yoklukları
Yarı kızıl ayın gölgesine düşürülmüş bir sevda için:
Yıldızlardan ışık beklemek
Sabahları boş ve her zaman ki tarafından çıkmak
Kimsesizce yaşadığım yatağımdan
Her gün olanları yeniden yaşatmak hayatıma
Ve umutları çaresizce aşılamak beynim olduğunu sandığım et parçasına
Takvim yapraklarına yüzünün olmayışlarını çizdim bu sabah
Ve yine umutlarımla merhaba dedim güne
Evden uzaktaki ilk yaşanılası umudum
Şimdi bedenimin önünde öylece dururken
Ben neden sana uzağım?
Ya da aramızdaki mesafe mi bize fazla geliyor
Ellerimiz uzansa dokunacağımız bedenlerimize
Neredesinden kaçırmıştık biz mutluluğu
Geç mi kaldık yoksa:
Çok erken geldiğimiz istasyondan ayrıldığımızda mı gelmişti?
Bizi bilerek gitmek istediğimiz tek yer olan diyara
Şarkılara sevdalandığımızda
Onların bizim sadece hayal veya umutlarımız olduğunu anlamamıştık…
Saatlerimizi kontrol ettik sürekli olarak
Geç kalmış sandığımız hayat;
Henüz randevumuzu bile bilmiyordu belki de…
Belki de biz randevuevlerinin kirlerine bulaşmıştık habersizce
Dumandan gözlerimizin yandığı kahveleri özlemiştik aslında
Ama kafeslerin cazipliğine de boyun eğiyorduk biçare
Serzenişlerimizdeki susmuşluğu özledik istemeden
Ve hayatlarımızın değerini anlattık sevgililerimize
Her ne kadar anlamasalar da
Ya da biz onların yokluğunu kabullenme sekte…
Kayıt Tarihi : 31.12.2008 22:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!