Gecenin meçhul denizlerinde
Küreği kırık sandallar, rotaları şaşkın.
İçinde ben olmayan,
ne çok ayrılık hikâyesi var.
Gecenin inbiğinden süzerek içtiğim katreler yorgun yolculuk hikâyelerinden kalan sızıntılar.
Telepatik yaklaşımları hisseden kedinin gözlerinde belirgin katledilen kuşlar silsilesi.
Ne acayip bir gece!
Dolmayan gecenin mahşerine delikli kovayla duygular taşırken kabuslar kesiyor önümü.
Tarih öncesi lir sesleri eşliğinde giyotinle idam sahneleri ilişmiş masum gecenin kara yüzüne.
Ütopik manzaralara şekil çizmeye çalışan yeteneksiz elimin titremelerine kurban ediyor duygular kendini.
Geceye göz kırpan sokak lambaları her ana bir resital sunarcasına geçiyor kendinden.
İç yanmaları karanlığa olan aşkın pençesinde.
Kendi güzelliğine aşık bir genç kız modunda yansıtıyor gece suretini,
Uykuya evrilen mahluk gözlerine.
Sözcükler ulemâ bilgiçliğine soyunup; dudaklardaki ahenkte arıyor aşkını,
Sonsuz evrene savrularak.
Bir nefes boyu mesafede.
Kayıt Tarihi : 22.10.2025 23:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!