canımın yangınından yazıyorum susturamadığım aşkını yine
biz seninle bir aşk doğurduk tüm sancılarıyla
sonra onu yüz binlerce kez öldürdük
nasibe kafa tutulmuyormuş bunu da öğrendik
bu gece… Aşkın karında bıraktığı ağrılara ilaçların fayda etmemesinin gecesi…
Ben sana hiç kıyamadım diye hep seninle sınandım
Sen bana acımadan kıydın diye bir daha sana sarılamadım
seninle biz bu dünya üzerinde ödeşebilecek bir hikaye değiliz
sana dön deseydim kendimden utanırdım
dön demezsem kederimden ölürdüm
bu gece… benden bana bakarken mi vazgeçtin gecesi…
Anlatamıyorum belki ama senin bize yaptığın haksızlık benim sana olan aşkım kadar büyüktü
Bundan sonra seni bulan hiç kimse sevinmesin
Kaybeden de aman ha üzülmesin
Sevdan bu aciz yüreğimde dünyayı taşıyorum gibi yüktü
Ama yine de o şiirlerce öptüğüm gözlerinden zerre yaş dökülmesin
Bu gece… uğruna ölürüm deyip de acımadan sevdiğini ölüme itenlerin gecesi…
Allah aşkına bu şiiri dinleyince dönmeyi deneme
Sende hep bir şeyler eksik kalacak bunu bil ama benimle tamamlayacağını sanma artık
Seni çaresizce kıvranarak görmek en çok benim hakkım çünkü
Sen bu hayatla benim bağımı acımadan koparttın, bana değme.
Bu gece… omuzu iki tane olup yükü on üç olanların gecesi…
Bir sevilmek uğruna saçlarıma kaç beyaz düştü sayamam
Ben seni şimdi nasıl affedeyim, ya da nasıl özlemeyeyim
Her şey bir gün mutlaka bitiyor, ama böylesine bitmesi kalıyor işte insanın kirpik ucunda anlatamam.
Sadece gözlerimden değil tüm gözeneklerimden ağladığım o gece kustum ben ağrıyan kalbimi
Ben şimdi bu dünyayı nasıl seveyim, ya da nasıl öleyim
Bu gece…tüm inanmışlığı bedenine dev bir balyoz olup düşmüşlerin gecesi…
Burçin Çelik
Kayıt Tarihi : 19.11.2024 22:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!