Hislenmiş mi gökyüzü, sanki matem yağacak,
Artık vakit yaklaştı, ağlama sırasıdır.
Geceler çok karanlık, zulmet beni boğacak,
Gecem bahtımın rengi, bu onun karasıdır.
Önümde uzun yollar, yürüyorum kimsesiz,
Hava sanki buz tutmuş, giderim sessiz, sessiz.
Sarp kayalık yokuşta, bittim...kaldım nefessiz,
Biliyorum bu meva, Mecnun’un sahra’sıdır
Ömrüm sürgünde gibi, an’da zaman korkusu,
Tanıyorum ben bunu, bu bir hüsran korkusu.
Hicran cellata döndü, bende ki can korkusu,
Kerem burda kül oldu, cehennem burasıdır.
Bu korkunç bir rüyamı? Kendime soruyorum,
Kendimle sohbet edip, cevaplar arıyorum.
Göğsümden kan damlıyor, elimi sürüyorum,
Yüreğim paramparça, bu neyin yarasıdır?
Bekliyorum güneşi, artık doğsun ya rabbi,
Doğsun da bu zulmeti, nura boğsun ya rabbi.
Nahil günahkâr kulun, rahmet yağsın ya rabbi
Bu herkeste var olan, bir aşk macerasıdır
Kayıt Tarihi : 11.9.2022 07:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!