roman kalınlığında uykusuzluklar biriktirdim
lamba ve cümle arası bir gidip geldi gözlerim
indim kuyu dibine seyran eyledim geceyi
beni harlayan düş vardı kırık kanatlar vardı
neye derdimi eylesem eski dert çıkıyordu
tenha sıcaklık öylesine durdu başucumda
başım başım yaman bir dağdı sığınan tükürdü
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim