roman kalınlığında uykusuzluklar biriktirdim
lamba ve cümle arası bir gidip geldi gözlerim
indim kuyu dibine seyran eyledim geceyi
beni harlayan düş vardı kırık kanatlar vardı
neye derdimi eylesem eski dert çıkıyordu
tenha sıcaklık öylesine durdu başucumda
başım başım yaman bir dağdı sığınan tükürdü
postallarını çekinmeden temizledi üstümde
bir sazlık banaz vardı
o da şimdi plaklarda kaldı
bilsem bir neden sunabilsem durulsam
terin gülleri açsa bembeyaz atletimde
şu sivas’ın bereketi kaçtı diyorum
rüzgârı nöbette vurulu ülkemin
-insana kıyılır mı hiç-
eller diller ve güller yukarı
bir madımak vardı
temmuzun et kokusuydu
şiir darasında uykusuzluklar biriktiriyorum yine
bir ırmağa kurumayı anlatıyorum otuz yedi kere
de git işine diyor
Kayıt Tarihi : 15.9.2018 14:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!