mutlak yokluğun aynasında mahkum
ham dünya idi sımsıkı sarıldığımız...
günü yutan gecede,
öksüz kalan mavide
ve
elimizde... gözü yaşlı kızıl şafağın anahtarlarıyla;
soğuk,
sağır,
dişi...
oysa, geçmişti bildiğimiz tüm zaman;
düş içinde bir nokta
ki, kuyruksuz!
ve
kurtlar ölmeden daha,
ışık es’meden yıldızlarda,
söz damlamadan mecliste
yani, her şekilde;
ama sonsuz küçük olandan değil!
_ak martılar gibi..._
çığlık çığlığa, suyla yandık derin düşünce...
Kayıt Tarihi : 1.6.2008 23:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
'' hamdım, piştim, yandım'' Mevlana ; eniştem Tayfun Tuğrul'a...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!