boy abdesti almadan geldim
kirimle pasımla
çat kapı geldim
köhne şadırvanda bir damla su yok
iliklerime kadar ıslanmışım
sayılırsa
sen çağırmadan geldim tamtakır hanene
mahcup ettiysem özür dilerim mescid
Yüce dağlardan, sarp yamaçlardan,
derin vadilerden...
düz ovalara indim sonunda
çitlerden, dikenli tellerden geçip geldim düşe kalka
sürgünden geldim
onun için ayaklarım yaralı, libasım solgun ve paramparça
yüzüm güneş yanığı
geç farkettim ellerimin sâhirliğini
gözlerimin dağı delip demiri erittiğini,
dilimin şırıltısını ahengini
kalbimin sonsuza açıldığını...
ha bu arada
aceleye getirdim elimdeki buketi
rastgele topladım
geç kalma kaygısıyla
solacaklar korkusuyla pür telaş yürüdüm
kardeşlerime sunmak arzusuyla...
da...
afedersin mescid
burada buluşmak üzre sözleşmiştik biz
her sabah
ben dönünce hazır bulurum diyordum
beni bekliyor bulurum diyordum onları
alınları nasırlı…
...
Allah Allah!
gelen giden yok demek artık
secde yerlerine birer kır çiçeği bıraksam mı acaba
bir Fatiha okuyup üflesem mi şehrin üstüne
ne dersin bilmem ki
dedim ya
boy abdesti almadan geldim
kirimle pasımla
çat kapı geldim
köhne şadırvanda bir damla su yok
iliklerime kadar ıslanmışım
sayılırsa
sen çağırmadan geldim tamtakır hanene
mahcup ettiysem özür dilerim mescid
Kayıt Tarihi : 31.7.2019 12:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!