GEÇ KALMA
Ve yoksun,
Senden yoksun delicanlılığımla durgunum,
Küskünüm beşiklere, yeni yetme bebelere,
Öylece sapasarmış hülyalarımla,
Daha açmaya izin verilmemiş goncalarımla,
Gülüşlerine sorarım akabinde,
Yanağında beliren elmacığa sitem ederim ki
O zaman anlam deryasında boğulayazar mutluluklarım.
Bıraktığın kadarız işte,
Bir eksiğin yok, yalnız bin artığın var,
Bende kalanları toplamaya geleceğin güne suskunum,
Sustuğuma pişman etmek için suskunum,
Sitemim bir zerre azalmasın ümidiyle…
Seni, bıraktığın gibi bekliyorum.
Ve yoksun,
Ana kucağındaymış gibi tertemiz yüreğimle değil,
Paramparça olmuş düşlerimle düşlüyorum.
Vazgeçilesi bir çile olmasa gerek bu,
Elbet geçerim, senin hasretinden öte yana,
Ancak, ateşi harmanlarcasına kor edip,
Yol aldığın gibi geri dönersin…
Dualarım buna istinaden,
Ellerim buna açılır, intikamıma yemin ederim
Ve sonra,
Sevinçlerini, ızdıraplarımla dost etmek için “amin” derim…
Bildiğin kadarız işte,
Ne kadar kahıretsemde üzülürüm.
Senin cemalin, bakışlarımın önüne düşünce yufkalaşır yüreğim,
Kızamam sana, kıyamam yani,
Zararım hep kendime dokunur, hep kendime,
İlle de kendime, sana olmaz,
Nasıl isterim bir bilsen sana sitem etmek,
Ama olmaz işte.
O vakit olur, kahrım da bedduam da, lanetim de kendimedir.
Neden yok, soru yok, cevap zaten olamaz…
Seni sevdiğim gibi bekliyorum.
Geç kalma… bu çilem vazgeçilesi değil,
Amma bir şey kırıyor dirayetimi…
Senin bıraktığın kadar,
Delicanlılığım kadar,
Özlediğim kadar yaşıyorum seni…
Selman Faris KARAKÖSE (24.06.2004 Sa:01.23)
Kayıt Tarihi : 11.5.2005 22:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)