Ağlamadan gözyaşlarımı içime akıtmam, Suskunluğum, yenilgim değildi… Yüreğin kopup gitmişse önceden. Neyleyim?
Neyleyim gözlerin gözlerime değmemiş, bu eller ellerini tutmamış, yüreğinin sesini duymamışsam derinden.
Ne değişirdi “gitme kal “desem. Bu kaçıncı göçüydü sevdanın, kaçıncı vurgun yiyişimdi senden…
Şimdi düşünüyorum, önümde bir defterin darmadağınık sayfaları gibi, bir oyana bir bu yana vuran zamanın sarkacında anlar.
Kış mı,?
Yaz mı,?
Yoksa geldi mi son bahar?
Ne bu yaprak dökümü?
Ah Sevgili!
Yokluğunun kuyusunda karanlıklardayım. Ne kaldı gün doğumlarına? Saymayı unuttum. Hiç bitmiyor takvim yaprakları, çoğalıyor kopardıkça. Duvarlarda asılı gölgen baktıkça özlemini akıtıyor gözlerime. Aynada gördüğüm bu yüz benim mi?
Ne kadar yabancı bana?
Ah Sevgili,
Yine sessiz, yine umarsız yine söylenmemiş sözcüklerin düğümü dilimde.
Ölürken özleminle,
Geç kaldın!
İçimin keskin bıçaklarıyla öldürdü yüreğim seni de.
15 Ağustos2012 / 04.15 İzmir-senin olmadığın saat
Leyla IşıkKayıt Tarihi : 15.8.2012 16:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
tebrikler can
begeniyle okudum
TÜM YORUMLAR (2)