Bundan çok yıllar önce, kasabanın birinde
İki çocuk yaşamış küçük bir mahalle’ de
Zamanla büyümüşler,okulda gitmişler
Tam lise yıllarında, bir birlerini sevmişler
Erkeğin adı Kenan,kızın adı Galize imiş,
Orta okuldaki aşk, liseye de devretmiş.
Kenan kızı istemiş babası,annesinden,
Onlarda olmaz demiş işsizliği yüzünden.
Anlatmışlar Kenan’ı babasına Galize ‘in
Gururlu karakterli bir gencidir mahallenin
Gurur ve karakterle karın doyar mı demiş,
Ne yapsa da Kenan ‘ im kabullendirememiş.
Razı olmayınca Galize kızın babası,
Kenan ‘da da yer etmiş iş arama sevdası.
Olanları bir türlü hazmedemeyen Kenan,
İş aramak üzere ayrılmış kasabadan.
Uzak bir ile doğru, gidiş o gidiş...
Başlamış benliğini oraya koyacak şeyi bulmaya!
Adı da iş............
Yazdığı mektuplara cevap da alamamış
Gezdiği şehirleri hep iş için dolaşmış.
İş aramış iş aramış iş aramış
Her şey onu bulmuş fakat, o işi bulamamış.
Sonra birden demiş ki İstanbul’a gideyim
Taşı toprağı altın son şansı deneyeyim
O koskoca İstanbul’a gece yarısı inmiş
Yatmak için boş olan inşaatlar gezinmiş
Derken burada rastlamış bir gece bekçisine
Derdini anlatırken sığınmış kulübe’ ye
Bekçi dinlemiş buna ta çocukluk çağından
İşini’ de ayarlamış; yandaki çay ocağından
Gündüzleri askıyla; Çayı taşıyıp durmuş
Bazen kulübede yatar, bazen parkta uyurmuş
Her hafta aksatmadan mektup yazmış Galize’ ye
Ne cevap alabilmiş nede gitmiş gezmeye
Haftalık harçlığıyla biriktirmiş paralar
Kasabaya dönersem düzeler mi aralar
Der kendine sorarmış yıllara okuyarak meydan,
Kasabadan ayrılalı, yirmi beş yıl geçmiş aradan.
Fakat yazdığı mektuplardan hiç cevap alamamış,
Kenan da Galize’yi evlendi sanmış.....
Çalıştığı işinden emekli olunca;
Ölmeden son bir kez göreyim diye
Kasabasına varmış...
Kafasında kasket, elinde baston
Yere yaklaşan çenesiyle;
Galzelerin evinin önüne gelmiş
Ama Kenan lise yıllarındakinden daha aceleci
Heyecanı daha dorukta kalbi ileri fırlayacak gibi
Güp, güp edermiş.
Acaba hala bekliyor mu?
Diye içinden geçirirken, eli zile dokunmuş.
On yaşların da bir çocuk çıkmış içerden
Buyur dedeciğim; ne istediniz benden?
Kendini tanıtmaya anlatmaya çalışırken
Çocuk tamam, tamam seni tanıdım demiş
Sen O ‘sun Galize halamın düne kadar sayıkladığı
Hayırsızsın sen demiş.
Galize halam seni çok anlattı bizlere
Sen anlatıca görmüş gibi oldum
Ama sana değmezmiş defalarca dedim halama
Laf anlatamadım, inandıramadım
Hayır dedi, olmaz dedi, beni unutmaz dedi
Mektup yazmıştır ama postaya atamamıştır dedi
Delikanlıdır O dedi,
Beni asla unutmaz dedi,
Hala seviyordur dedi,
Senin yapamadığını ben bile, yapardım biliyor musun
Galize ne oldu diye hala soruyor musun?
Bende Galize halamın en küçük yeğeniyim
Ama senden daha çok ben onun seveniyim
Dayanamadı sayıkladı, ağladı geçti yıllar
Kendisi ayrıldı gitti evde yaşıyor anılar
Ne çok isteyeni oldu halamın
Her gelene olmaz dedi
Ben yolunu bekliyorum Kenan’ın
Bu gün gelmese’ de yarın mutlak gelecek,
Askıda kalan bu aşk mutlak bütünleşecek.
Mazeretinde yoktur senin,neden gelmedin bunca sene?
Nasıl kıydın sen zalim,seni böyle sevene.
Şimdi geldim diyorsun Galize yi soruyorsun,
Anlamı kaldı mı be ihtiyar, artık ne bekliyorsun.
Yıllar oldu,aylara oldu,haftalar oldu yeni geldin,
Ona da razı olurdu be ihtiyar,
Dün gelemez miydin,dün gelemez miydin.......
Bak demiş mezarlıktaki toprak yığınını göstererek!
Gördün mü demiş?
Kenan ne olduğunu tam anlayamadan
Evet gördüm! Ne olmuş topraklara demiş
Oda Kenan’ a
Geç kaldın, geç kaldın, hem de çok geç
Hem’ de çok geç demiş.....
Halam dayanamadı artık
Dün,dün onu buraya gömüp
Üstünü toprakla doldurdular
Üstünü toprakla doldurdular
Doldurdular
Doldurdular
Doldurdular......................
Kayıt Tarihi : 21.3.2007 19:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir hikayesi hakketen enteresan.1950 li yıllarda yaşanmış gerçek bir aşkın öyküsü.Kenan mahallede çok sevilen gurulu şahsiyetli yakışıllı bir genç. galizeyle birbirlerini çok sevmelerine rağmen galizenin babası kenan işsiz diye kızıyla evlenmelerine izin vermez.Tüm ısrarlara rağmen işsiz olan kenan kendini kabbulendıremeyınce yöresini terk edip iş aramaya çıkar.Yıllarca illeri iş için dolaştıktan sonra istanbula da gelir.Bir İnşaatta yatarken bekçi kenanı yakalar.Başından geçenleri anlatınca kenana yardımcı olur.İş bulur Yirmi beş otuz yıl çalışan kenan sürekli galizeye mektup ve telgrafla ulaşmaya çalışsada bir türlü ulaşamaz.Fakat ölmeden son kez görebilme ümidiyle köyüne gelir.YAşlanmış bir ihtiyar olarak galizelerin kapsını çalar ve galizenin bir gün önce öldüğünü öğrenir.Geç kalmanın acısını tam anlamıyla yaşar.Belki birilerinin geç kalma ihtimalini ortadan kaldırırım diye bu nu şiirime konu ettim
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!