Sevmek zamanı geçince geldin,
Dalımda çiçekler solunca geldin,
Kavak yelleri eserken değil,
Saçıma aklar dolunca geldin.
Geç kaldın;
Sevmelerim hatıra olunca geldin,
Yüreğime hüzünler çökünce geldin,
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
akıcı bir anlatım, tebrikler...
farklı bir anlatımla samimi duyguların dile gelmesini okudum.Serbest nazım içerisinde güzel bir şiir olmakla birlikte sade ve akıcı bir uslup şiirin güzelliğinin yansımasına katkı sağlamış.Tebrikler.Kaleminiz daim olsun.
duygu yüklü..konuşan dizeler..şimdi susmak zamanı benim için bu özel dizeleri okurken etkilenmemek elde değil.yüreğinize kaleminize sağlık.
geç kalmayacağınız sevdalarınızın sizi sevgiye götürmesi dileklerimle
Bir sevda klasiğinin güzel ve şâirâne yorumu. Tebrikler! / Kenan Ege
Şair, içindekileri duyguları mısralarına yansıtan, okuyucusuna hissettirendir... Sadık Hocamın da söylediği gibi tüm geç kalınmışlıkların İlknur Han'ca yazılmışı bu şiir olsa gerek... yine tüm geçkalınmışlıklara kimbilir söylenecek daha neler var. Ki, bunu Değerli İlknur Han; 'Saçıma Aklar Dolunca Geldin' diyor. Sanırım fazlasıyla doyurucu bir söylem.. Tebrikler Hocam......
İlknur Han, şiirlerinde 'kendinden bahsetmekle beraber' dikkatini kendi dışında, başka insanlara, sevgilerine de yer veriyor. O, şiirlerinde bugünü, dünü ve yarını temsil eden umutlarını yaşatıyor. Şiirlerinde zaman zaman maziye dönüyor. Ama genelde bir şeylerin özlemini ve 'Geç Kaldın'da olduğu gibi, zamanında gerektiği gibi yaşayamamaktan ya da istek ve arzularına kavuşmamanın zorluğu yanında kavuştuklarına da geç kalmaktan yakınır. O, bu özlemlere kavuşsa bile sitem etmekten de geri kalmaz hissini veriyor.
Mehmet Kaplan, 'Görünen âleme bağlı olan sanatkârlar, umumiyetle gerçeği değiştirmiyorlar. Ara sıra edebî sanatlara başvursalar dahi, bunların fonksiyonu, içinde yaşadıkları âlemin gerçekliğini belirtmektir.' diyor. İlknur Hanın şiirlerinin geneline bakıldığında da böyle bir yapının oluştuğunu düşünüyorum. 'Ne kadar İnsan' şiirinde, 'İnsanım, etim, kemiğim, kanım / İnsanım, sevgiden, öfkeden yumağım.' dizelerinde de bu durumu daha öne çıktığını düşünmeden edemiyorum. Yine Kaplan, '.. Her şair, gerçeğe başka bir zaviyeden baktığı ve onu az çok değiştirdiği için umumî bir fikir ileri sürülemez.' diyor. İlknur Han'ın şiirinde bu durum daha belirgin. Her ne kadar, 'Kadın Olmak Kolay' şiirinde olduğu gibi genellemelere gidilse de bu durumu değiştirmez. Aslında 'Kadın Olmak Kolay' şiirinde ve bazı şiirlerinde söyleyiş inceliklerine de rastlıyoruz. Şiirin başlığından itibaren aslında insana hiç de kolay olmadığını söyler gibi. Eğer öyle ise bu inceliği vermiş demektir. Bunu şunun için diyorum; kıta sonlarında ilk iki kıtada ünlem var ama, son iki kıtasının sonundaki aynı dizelerde bu ünlemi göremiyoruz.
'Geç Kaldın' şairi, dili ve söyleyiş tarzı olarak hep konuşan, ses perdelerine adeta müziğin notalarını yükleyerek konuşan bir yapı sergiler. Bu konuşma iç hesaplaşmalarından başlayarak hep seslidir, hep seslenir ve hiç de kısık bir ses değildir. Muhatabı kendisi de olsa bu seslenişler adeta adresine her seferinde ulaşmış ya da ulaşacakmış hissi verir. Şair, muhatabını yakalamış ve direkt olarak ona hitap ediyor hissini duyduğunu burada belirtmemde yarar var. Yine yeri gelmişken sade bir söyleyişin şiirlerine hakim olduğunu söylemeliyim.
Burada şiir tecrübesi ve ilk kitap oluşunu da göz önüne alırsak -ki almalıyız diye düşünüyorum- şaire kendi macerasını bulmuş ve olabildiğince berrak akan, gür bir kaynağa ulaştığını düşünüyorum.
Mısraların örgüsüne baktığımızda kelimelerin belli bir kalıpta yerleştiği hissi ön planda yer alır. Fakat bu yapılanmada biraz sertlik olduğunu düşünüyorum. Ama bu sertlik duygusallığa zarar verecek boyutta olmadığı gibi gür bir ses ve musiki düzeni de sağlıyor. Artısı da var, rahat bir söyleyişi de getiriyor. Söyleyiş ve duruşunda ayrılık, hayal ve hatıraların önemli bir yeri olduğunu görüyoruz.
Kitaba adını veren şiiri, ana mihver gibi, kitaptaki şiirlerin ruhuna sinmiş hissini duyuruyor. Yani yürünen hayat yolunda hep bir şeylere geç kalma fikri. Birde beklemek konusu var tabi.
Sadık Softa
Merhabalar güzel varlik,
cok güzel, cok aci, cok dogru. Yasamda belirli anlar vardir, o ani kacirmamak cok önemlidir, gec kalmamak icin.
Yolunuz isik olsun
Serpil Maglicoglu
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta