GEÇ DOĞMUŞUM ATAM
Şüphesiz sen vaktinde,
Ben geç doğmuşum Atam.
Sevdan yüreğimizde,
Erken göçtün dünyadan.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
O eşsiz lider, büyük önder, aziz Atatürk ölmedi ve yüreğimizde yaşıyor. izinde yürüyeceğiz. Onun çocukları, uygarlık bayrağını hep yukarılara taşıyacaktır. Ruhu şad olsun.
Atatürk zamanında yaşayıp onu tanımak elbette güzel olurdu ama belkide bugünü yeni yaşamaya başlayan yeni nesillere böyle güzel şiirler yazma fırsatı bulamazdınız. Onun fikirleriyle yaşayıp geçmişi günümüze taşımakta güzel . Yeni nesillere armağan ettiğiniz öğretici şiiriniz için teşekkürler öğretmen ablacığım.
İlkelerin yolumdur,
Koşarım ışığınla.
Vatanım namusumdur,
Korurum al kanımla…
Şu gökteki bayrağı
Sararmış tek yaprağı
Ölürüm asla vermem
Vatan denen toprağı
Naime hanım bu okullarımızda çocuklarımıza okutulması gerek harika bir şiir okudum , zira herkesin anlayabileceği bir dil dökülüş dörtlüklere okuyunca bir dörtlükte benden döküldü kaleme sizi ve eserinizi kutluyorum saygılar sunuyorum .
tebrikler saygılar
Ne güzel....
Tam da 'çocukların' anlayacağı dille.. İçten, samimi ve 'öğretici...'
Bayıldım Öğretmenim..
Demek ki 'hecede de' ustasınız. Zaten biliyordum...
Şimdi bu şiiri Ceylin'e okutmalıyım... Birlikte ezberleriz hiç değilse bir kaç dörtlüğü..
Tebriklerimle, içten teşekkürlerimle Öğretmenim..
Çoğumuzun düşündüğünü seslendirmişiniz.... Ben de O'nun zamanında yaşamak..... ama en önemlisi O'nu tanıma şerefine ermek isterdim doğrusu.....
Akıcı ve dupduru bir dille yazılmış, çok güzel bir şiir öğretmenim..... Şiirinizi ve sizi kutlarım..... Sevgilerimle......
Değerli Öğretmenim;
Benim kızım Sude de zaman zaman Atatürk, Cumhuriyet şiirleri bana soruyor. İzninizle ilk talebinde sizin şiirinizi okunmuş şiirlerin arasına daha fazla katacağız.
İçimden keşke Atatürk'ün yaşadığı zamanda yaşamış olsaydım demek geldi. Ne kadar geç doğmuşuz. Kutlarım Öğretmenim. Saygılarımla.
Evet Naime Hanım yetişemedik . Milli mücadele yıllarını o yüzden tam kavrayamadık
O zaman ki şartalar ve topyekün bir başkaldırı bağımsızlık başkaldırısı Ata'ya ve bu mücadeleye katılan her bir Türk evladına ne kadar teşekkür etsek az olur. Huzur içinde yatsınlar.Naime Hanım saygılar.
Aydın insanların başka insanlardan ayrılan en belirgin yanı, onların sahip oldukları tarih bilincidir. Tarihini ve ulusal değerlerini bilenlerin başında öğretmenlerin olduğunu biliyorum. Çünkü, Mustafa Kemal Atatürk bir konuşmasında öğretmenlere hitap ederek: 'Biz ülkemizi düşman işgalinden kurtardık, şimdi sıra sizdedir, sizler memleketimizi cehaletten ( bilinçsizlikten) kurtaracak gerçek ordularsınız' der. Onun Cumhuriyetin onuncu yıldönümünde 'Az zamanda çok işler başardık!' diye açıklamak istediği başarılar dünyada hiç bir lider tarafından gerçekleştirilememiş başarılardır. Ayakta alkışlıyor, bir Atatürkçü olarak sizleri candan kutluyorum. Ne mutlu size, ne mutlu sizin eğittiğiniz TÜRK GENÇLİĞİNE.....++
Bu şiir ile ilgili 84 tane yorum bulunmakta