Gazzede Bir Ölüm Çığlığı

Selçuk Arslan
11

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Gazzede Bir Ölüm Çığlığı


Sen de bir gün ölürsün bu kanlı sokaklarda.
Gözlerinden devşirilir bir kalemin titrek sözleri
Kalp yazılı kelimelerden vurulursun en onulmaz anında.
Gökyüzünden düşer bir bir umut dolu bakışlar.
Çağın gerisinde kalmış harfler dikilir bastığın adımda
Baş koyduğun bir yastık değildir çoğu zaman uyku
Baş konulan beyaz giyilmiş bedenlerdir her daim uyku.

Hıçkırıklar iner boğazının ortasına
Yaprak olup düşersin bir ağacın dalarında
Diken diken saplarsın göğsüne yaşamayı
Sende bir gün ölürsün bu kanlı coğrafyada

Yüzünden eksilmiş, tarih kadar eski bir deftere şahit olursun.
Çoğu vakit, bombalar yerleşir evinin çiçekli sokağına.
Barut kokusu burnunun direklerine asılır
Ellerine kan bulaşır karanlık sabahların
ay ve yıldızlı gecede kan ile yıkarsın zamanı
Güneş gökyüzünde acı acı yüzüne gülümser.
Bir feryadın sesini işitir o zaman kulakların.
Parça parça olan bedenlerin, üzerine basarsın.
Sende bir gün ölüm denen çığlığa
Gözlerinle şahit olmak neymiş,anlarsın

Yüzi tanınmayan, sesi tanınmamış eller görürsün.
Küçücük bedenlere yerleşmiş betonerme binalar
Duvarların içinde gözyaşlarını ararsın.
Anne rahminden doğmayan çocukların,
Baba ellerinde ölen bebelerin son nefesini duyarsın
Siyonistçe, bir düşüncenin kurşunlarını görürsün.
Tank değildir çiçekleri vuran bu acı
Ahmakça bir ırkın, üstün tutulma çabası
Silahın namlusu dikilir bir çocuğun anlına.
Bulutların yağmur yağdırmadığı bir zamanda
Gökten aşağı ateşin yağdığını görürsün.
Evinin duvarlarında yazılı sözleri unutmak neymiş, sende bir gün damla damla eridiğinde görürsün

Sende bir gün,Nemrutun ateşinde yanmanın,
Gazenin sokaklarında yere uzanan insanları görünce anlarsın.
Yusufi bir kuyuda kalmak, sadece peygambere mahsus olmamalı.
İçinde kaldığın, dört yanı çevrili açık bir mapushanenin
görünmeyen parmaklıklarında esir kalmak olmalı
Tüfeklerinden ateşe yakalanan kemiklerin,
Öldüğünü, kim nasıl nerden başlayıp anlatmalı.
Çığlık çığlığa kalan annelerin saçlarında
dudaklarındaki, "hasbinallah "nidaları son derece haklı
Göz yaşlarıyla yıkanan adamların,
yüzlerindeki çizik çizik acıyı hangi çerçeveye sığdırmalı.

Ellerine kan ile kına yakılan kızların,
Yüreklerinde ateşi hangi su ile yıkamalı .
Bombalar içre ölen çaresiz ruhların,
silahlar içre ölen çocukların sesine
Sağır olan devlet adamlarını boyunlarından
vurmalı
Elleri ve kolları bağlı olan yüreklerin.
Gözlerindeki ateşi bayrak yapıp yakmalı.

Ayet ayet dökülen canların sükutluğunu
Bir göz yaşı yapıp akıtmışlar dillere.
Ağzı kapalı din adamları konuşur hani nerede
Tanık olduğumuz bütün anıları nasıl hatırlarız bilmem ama
Tanıklık etiğimiz ölümleri sologan yapanlar hani nerde.

Ahmakça ve rezilce bir savaşın ortasında
Üsttün tutulan insanların alkışlandığı görürsün
bir kurşunun namlusuna hedef olan bir çocuğun
Filistinde kaldırımlara düştüğünü görürsün
Annelerin göğsüne değen her bir kurşunun
Küçücük bedenleri sokaklarda yanlız görürsün.
Filistinin toprağında yeşeren mücahidin
Korkusuzca ölüme koştuğunu şahit olursun
Sende bir kışın ardından gelen bir baharın,
Gazzeye ulaşmayan sabahlarda ölürsün.

Selçuk Arslan
Kayıt Tarihi : 5.1.2024 00:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selçuk Arslan