Sessiz kalan bir yanım var;
Mazlumun ahını çeken yanım.
Gazze’de bir bebek feryadı, beton yığınları arasında! Anası göçmüş, yıkık yan odada…
Kahpe kurşununa çoktan gitmiş babası,
Enkaz altından çıkarılır…
Yüzlerce can, altındayken kolonların,
Şanslıdır bütün piyango talihlilerinden;
Yaşayabiliyordur.
Havai fişekler değil gökten yağan ışıklar,
Yıldız kümeleri değil!
Parlayan gözyaşları insanlığın, göğü aydınlatan,
Akan kanı dünyanın, yıldızlarca parlayan…
Gök ışıldar, haneler viran.
Talih kimine maddeyle,
Kimine oksijenle biçilmiştir.
Bir kuşlara hakir bakılır, bombalar uçuşurken,
Bir de Filistinlilere, gök kubbe altında yaşamak…
Sessiz kalan bir yanım var;
Mazlumun ahını çeken yanım.
Gazze’ye bombalar yağar,
Susar cümle insanlık.
Buradan yaralanırım,
Yaralanır canlar.
Onulmaz bir yaradır ihtiras,
Onulmaz bir körlük.
Akıl tutulur, güç karşısında.
Devletler,
Birleşmiş Milletler, insan hakları,
Hümanizm, romantizm, postmodernizm…
İdrak, körkütük sarhoş…
Serserilik egemen…
Dünya yaralı...
Lüks parlamentolar, yaşıyor değil.
Alınan kararlar doğuştan ruhsuz.
İstediğini gören gözler âmâ.
Sağır, istemediğini duymayan kulaklar.
Akbabalar, leşten beslenenler, mezbele kuşları,
Mukayese edilmez; çelik panzerler altındaki nur şelalesi al kanlarınızla.
Allah şahit, namınız kadar yaşamaz hiçbiri!
Birinin kalbi durur, birinin atar yalnızca.
Sizler, ölümsüz birer çiçek olursunuz, en temiz vicdanlarda açan.
Onlar, zehirli bir rüyayı yaşar, cellat yataklarında…
Akdeniz’e güneş doğar,
Fidan fidan kan gülleri arasında.
Gazze, güne bombalarla uyanır...
13.07.2014
Kayıt Tarihi : 27.3.2017 15:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!