Güller ağlar, bülbüller ağlar,
Yapraklar dallarda solar,
Gönüller hüzünlü karalar bağlar,
İsrail laf anlamaz Filistin'de savaş var!
Sabah olur, akşam olur,günler geçer,
Gazzeli gençler şehadet şerbetini içer,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
KUTLARIM DOST YÜREK.BAŞARILI BİR ÇALIŞMA OLMUŞ
kalbi olanlarin cok az oldugu bir alemde hüzünle yasiyor olmanin izdirabiyla gecerken günlerim, katletmeye gemlenmis duygularin varliginda, masum insanlarin ölmesine hic bir sey yapamamanin derin üzüntüsüyle kahroluyorum...
DUYARLI YÜREĞİNİ YUTLARIM...
FİLİSTİN’E AĞIT
Gazze’de bir kuş döner
Yerde yuvası yanar
Bir dal arar konmaya
Bulamaz geri döner.
Filistin’de bir kuş var
Kuş yavrusunu arar
Yavru yanmış yuvada
Yarasını kim sarar
Filistin’de bir kuş var
Şükreder kuşluğuna
Semah döner göklerde
Şükür insan olmadığına.
*
Filistin kan içinde
Alev alev, can içinde
Bir bebek öksüz kalmış
Memesi kan içinde
Filistin’e kan girdi
Ateşten şeytan girdi
Nidem ben bu yüreği
Sevgi derken kin girdi
Gazze’de bir çocuk var
Yanakta öpücük var
Kundağı kan içinde
Yüzünde gülücük var
Filistin’de bir kuş var
Yüreğinde bir düş var
Bu yazgının katibi kim
Bu işte bir yanlış var..
MAHMUT. NAZİK 10. 01. 2008 MERSİN
DUYARLI YÜREĞİNİ YUTLARIM...
FİLİSTİN’E AĞIT
Gazze’de bir kuş döner
Yerde yuvası yanar
Bir dal arar konmaya
Bulamaz geri döner.
Filistin’de bir kuş var
Kuş yavrusunu arar
Yavru yanmış yuvada
Yarasını kim sarar
Filistin’de bir kuş var
Şükreder kuşluğuna
Semah döner göklerde
Şükür insan olmadığına.
*
Filistin kan içinde
Alev alev, can içinde
Bir bebek öksüz kalmış
Memesi kan içinde
Filistin’e kan girdi
Ateşten şeytan girdi
Nidem ben bu yüreği
Sevgi derken kin girdi
Gazze’de bir çocuk var
Yanakta öpücük var
Kundağı kan içinde
Yüzünde gülücük var
Filistin’de bir kuş var
Yüreğinde bir düş var
Bu yazgının katibi kim
Bu işte bir yanlış var..
MAHMUT. NAZİK 10. 01. 2008 MERSİN
Aminnn. Duyarlı şiirinizi hürmet ve selamla kutluyorum.
Duyarlı yüreğinizi kutlarım Münadi bey hocam.
Evet, içimizin sesine tercuman olmuşsunuz.
Yüce Rabbim tez vakitte yetişsin dilerim; mazlumların imdadına, zalimlerin de helakına inşallah.
Başarılarınız ve esenliğiniz daim olsun efendim.
Saygımla dualarımla selamlar... Sultan Yürük
İsrail Filistinin umutlarını(çocuklarını) vuruyor
israil Filistinin cansız bedenini(Aç bırakarak) vuruyor
israil Filisinin yarınlarını (ileriki intikamına) vuruyor
israil Filistinine kaderini(Tüm değerlerini) vuruyor
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta