Alıştım bu şehrin yorgun insanlarına,
sabah sessizliklerine çoktan alıştım.
Nadir geçen otobüsün saati geçmesin diye;
alıştım koşarcasına yüremelere,
caddeye varmadan daha görünce otobüsün geçtiğini;
alıştım durakta beklemelere...
Bu şehrin caddelerine de alıştım;
yaya geçidinde bile yol vermeyen arabalara,
sinirlenip korna çalanlarına da...
Havanın kararmasıyla; evlerin aydınlanıp
aydınlık caddelerin boşalmasına da alıştım.
Alıştım her sabah kahvesini hastane kantininde içmeye.
Elindeki kartı gösterip; alıştım
'bu doktoru nerde bulurum' sorularına;
'dördüncü kata nasıl çıkabilirim' diye soranlara bile alıştım...
-sensizlik dörtlüğü-
Alıştım bu şehrin benden alıp götürmelerine;
artık hissetmiyorum.
Yalnızlığa da alıştım;
sensizliği hatırlamıyorum bile...
Garip bir büyüsü var bu şehrin;
her şeye alıştırıyor insanı.
Kayıt Tarihi : 6.1.2005 14:12:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ufuk Bayraktar](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/01/06/gaziantep-siiri.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)