Levh-i Kalem' le ezel, yazı yazanım benim,
Gönlümü talan eden aşk-ı Suzân' ım benim.
Hep kendini bildiren , hikmetiyle olduran, şol cihanı doldurup kurup bozanım benim.
Ne gökteyim ne yerde, her gece her seher de,
Gönlümden gözlerime taşıp sızanım benim.
Kâinatı yaratan, bir nizamla donatan,
Yerli yerinde tutan eşsiz Rahmanım benim.
Günahı günahkârı tövbeyi tövbekârı,
Gizliyi âşikârı, sırrı sezenin benim.
Aşkla gönlüme dolan, Hakkın emriyle gelen, nağme nağme yükselen, kutlu ezanım benim.
Sayılıdır her nefes, etmem dünyaya heves, yara alınca kafes, bitmez hüznünün benim.
Kalmadı hiç hevesim, tükenmez oldu yasım,
Yaklaşırken son mevsim, her gün hazanım benim
Mevlâ'ya gider yolum, "vuslat"tır bana ölüm,
Fânidir sağım solum, kalmaz izanım benim.
Bir gün süre dolunca, sıra bana gelince,
Azrail can alınca kaynar kazanım benim.
Dayanılmaz bu yara, ya Rab derdime çare, Kavuşunca ol yâre hazır mizânım benim.
Kayıt Tarihi : 5.3.2024 02:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Allah, Kur'an'da ve Resulullah-s.a.v- sahih hadislerinde aşk denen bir tabiri asla kullanmamışlardır. Orada kullanılan tabir Hub ve Muhabbet tabirleridir. Çünkü aşk tabiri, fıtrata, akla, mantığa, vicdana ve şeriata muhalif manalar ihtiva eder ve de İslam'ın kuruluşundan üç asır sonra, sapık tarikatçılar ve mezhepçiler tarafından uydurulmuştur.
Hayırlı, meşru, fıtri, makul ve baki muhabbetler dilerim.
gazel, öyle değil, böyle yakılır...
TÜM YORUMLAR (2)