Gönül mülkünde bir sultânsın ey Yâr,
Sensin cânıma dermân, sensin dârü’l-karâr.
Ne dünya ne ukbâda sensiz huzur var,
Aşkınla yanan kalbe lütf-u ihsân eyle.
Cismim bir kafes ammâ rûhum pervânedir,
Düşer aşkın şulesine, ne gam, yânedir.
Firâkın zâlim oku sineme kânedir,
Visâlin gülzârına bülbül figân eyle.
Yedi kat gökler âşık, arz u zemin mest-i hayrân,
Zerreler zikrinde, dilimde dâim Sübhân.
Mecnûn'a döndürdün beni, yârim sensin cihân,
Bu kemter kuluna Rahmân, keremkâr ol yâ Rab.
Gözyaşım misâl-i nehir, akıp gitse de deryâya,
Ulaşamaz vuslatına, yol kalmıştır araya.
Sürer bu hasret beni, düşer cânım belâya,
Kapında bir miskînim, affınla gümân eyle.
Zâhirde bir âşık, bâtında yanan bir cûy-bâr,
Ateşinle kavrulur, neyleyim, yoktur şikâr.
Perde aradan kalksa, kalmaz bu gönülde kâr,
Nûr-i cemâlini göster, göze ayân eyle.
Ezelden verilmiş bir sözdür bu ikrâr,
Senden gelir her belâ, derdin de bize yâr.
Bir kez olsun adını zikretse dilim bî-zâr,
Mâsivâyı gönülden çıkaran fermân eyle.
TURHAL’ımdır bu âlemde derdine düşen,
Aşk oduna yanar, nâr-ı Hak'tan coşan.
Kapından kovma bizi, yollara düşüren,
Hakk’ın didârına kavuşmayı nasîb-i cân eyle.
Hüseyin Turhal
Kayıt Tarihi : 18.10.2025 22:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!