Cemâl-i yâr için hasret çeken bigâneler vardır
Humâr-ı çeşmine meftûn eden mestâneler vardır
Nüzül etmiş sunar aşkı gülün her bülküne şebnem
Rahında meh-likaanın katre katre dâneler vardır
Yıkılmış tâ temelden hâk ile yeksân olup gitmiş
Bu hikmethânede bilmem nice virâneler vardır
Mey-i gül-feminin bir cür'ası mest-i müdam eyler
Elinde sakinin her dem dönen peymâneler vardır
O bezm-i âşıkaanın var mı eyâ mest ü sekrâm
Var ise lâ-cerem ABDİ gibi divâneler vardır
mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün
Urfalı Şair Abdi
(diğer tarafta) gözünün mahmur bakışına aşıkı tutuşturan kendinden geçmişler vardır.
2. Gülün nasıl her yaprağına inerek aşkı sunan çiğ ta¬nesi varsa,
o ay yüzlünün yolunda da damla damla aşkın kanı vardır.
3. Bu dünya denilen sırlar evinde nice harabeler vardır ki,
ta temelinden yıkılmış, yerle bir olmuşlardır.
4. Sakinin elinden düşmeyen kadehler vardır ki,
(içindeki) gül dudaklı şarabın bir yudumu insanı uyanmayasıya kendinden geçirir.
5. O âşıklar meclisinin acaba mest ve sarhoşları var mıdır?
Varsa şüphesiz onlar ABDİ gibi delilerdir.
Kayıt Tarihi : 10.6.2007 10:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!