Ol gün kanı ki gün gibi sûzân idüm sana
Olsan revâne sâve-i bî-cân idüm sana
Esrâr-ı kâ'inâta ezel eür'adân iken
Ben bânkâh-ı ışkda havran idüm sana
Ne gülde reng ü hû var idi ne sabâda fer
Ben gülşenüude bülbül-i nâlân idüm sana
Sen nâz ederdim ehl-i niyaza Medine vâr
Ben Kâ'be gibi çâk-ı girîbân idüm sana
Şâhum Hayâlîyem ki cihan lâ-mekân iken
Ben bir mekân-ı hâsda mihmân idüm sana
Tercümesi
Cüneş gibi sana yandığım o günler nerede kaldı?
Sen yürüyüp gitsen, cansız bir gölgen gibi ardından ayrılmazdım.
Ezel toplantısı, kâinatın esrarından birer nefes çekilen esrar kabağı iken,
Ben aşk tekkesinde senin hayranın idim.
Henüz ne gülde renk ve koku, ne de sabah yelinde tazelik varken,
Ben senin gül bahçende aşkından inleyen bülbülün idim.
Sen büyük şehirler gibi, sana yalvaran kullarına naz ederken,
Ben Ka'be gibi, yakamı açmış, sana buyur diyordum.
Sultânım! Dünya henüz yaradılmamışken, yeri belli değilken,
Ben özel bir yerde senin konuğun olan Hayalîyim.
Kayıt Tarihi : 11.4.2015 15:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hayali](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/04/11/gazel-2-25.jpg)
insan okuyunca dalıp gidiyor manasını çözmek
o kadar kolay değil beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (2)