Gazabı Mukaddesten Mağfiret İklimine

Yusuf Bilge
445

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Gazabı Mukaddesten Mağfiret İklimine

İnsanoğlu ne zaman kendi gücüne taptı,
Doğru yoldan çıkarak nefsini mâbut yaptı,
Mal hırsıyla günaha kötülüklere saptı,
Dünyanın şaftı kaydı, dengeleri bozuldu;
Mağfiret gemisine binen canlar kurtuldu;
Rabbim Nuh Tufanı’yla verdi yeni bir ayar,
'Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var…' (1)

Ad kavmini bir düşün! .. Yemen’de yaşarlardı,
Fakirleri hor görür, ezdikçe coşarlardı,
Hud nebiye küfreder, harama koşarlardı;
Gün çattı gökyüzüne azap bezi dokundu,
İnananlar, peygamber niyâzına tutundu;
Kıvılcım yüklü bulut! ..? Bakan kişi yanardı;
Bir nükleer rüzgâr ki, değdiği yer donardı...
Mezarları oldu da o görkemli binâlar,
Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var…

Ad kavminin ülkesi Semut’a miras kaldı,
Zaman geçti onlar da zevke sâfaya daldı,
Adalet rafa kalktı putperestlik ön aldı …
Yıllarca hak yoluna çağırdı Salih Nebi;
“Şu kayayı deve yap, görelim” dedi kimi! ..
Sonra da o deveyi otlarken öldürdüler,
Mucize de yetmedi tehdidi sürdürdüler;
Umdukları cezayla dalga geçip gezdiler,
Şirret davranışlarla yalavacı üzdüler;
Elçi dört bin mümini o beldeden çıkardı,
Geride kalan azgın, bet çehreler kızardı,
Sonra güçlü bir sayha! ..? Yer çöker, gök çatlar da,
O gazap avazını kim duysa ödü patlar,
Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var…

Nemrut ki putçuların kralıydı, şâhıydı,
Sümer soylularının yeryüzü ilâhıydı,
Soluduğu her nefes yoksul halkın âhıydı;
Urfa’ya odun yığıp kalesine yay gerdi,
Aklınca İbrâhim’in Rabbine cay ederdi;
Ağyarın infazına pabuç bırakmaz da yâr,
Devasâ kor ateşi cennet bahçesi yapar;
O sersemin başını duvarlarda gezdirir,
Beyni sancılandıkça tokmaklara ezdirir…
Bu kıssadan ders alsın süper güç kodamanlar! ..
Kibrin kafatasına cinler kına yakar da,
Tiranın icabına bir atsineği bakar! ..?
Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var.

Lut’un kavmi derseniz eşcinsel eğilimli;
Sedom meşrep gereği hep gelimli, gidimli;
Üstelik yol kesmekte oldukça eğitimli …
Gazap uyarısına rağmen yüreklendiler,
Misâfir melekleri Lut’tan dileklendiler...
Cebrail kanadıyla çarpıldılar bir anda,
Geri sayım başladı o dönülmez zamanda;
Böylesi sapkınlığı affetmez de Yaradan,
Yer gök çılgına döner Nebi çıkar aradan;
Alt üst olur kentleri semâdan taşlar yağar,
Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var

Hasetlik mikrop gibi sarınca benlikleri,
Kardeşler bir kuyuya ittiler kutlu eri
Kanlı gömlek kör etti atası peygamberi...
Kurtaran vicdansız da köle diye satmıştı;
Sâhibesi Züleyha zindanlara atmıştı …
Çile dehlizlerinde gerçek kapıyı buldu,
Sabrının sayesinde Hak’kın elçisi oldu…
Rabbim korur belâdan Yusuf özlü dostunu,
Kurda kuşa yem etmez boynu bükük kulunu;
Bir rüyâ yorumuyla Mısır’a Vezir yapar
Zâlimin zulmü varsa
Mazlumun Allah’ı var…

O’ndan yıllarca sonra taş yürekli Firavun,
Önünü kesmek için kutlu çağrı yolunun,
Kahin kışkırtmasıyla doğacak her çocuğun
Katline ferman yazıp kalemini kırmıştı;
İblis bunu duyunca dilini ısırmıştı…
Oysa Nil’e emanet peygamber soluğunun
Şaşmaz kader rüzgârı, mekânına savruldu
Ve Musa’nın âsası gururuna ket vurdu;
Mısır’dan çıkmasına izin verdiği halkın
Peşinden, ordusuyla soykırıma koşturdu;
Böylesi tağutları elbetteki kan tutar,
O âsanın yardığı bir Kızıl Deniz yutar,
Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var…

Yahudi meşrebinde yuvalandı da fitne,
İlâhi on emiri uydurdu kem nefsine;
Meryem oğlu İsa’nın azmederek katline,
Bir casus ayarlayıp önüne atladılar,
Rabbimin benzettiği baş çeken tuzakçıyı,
O zannedip yerine çarmıha mıhladılar;
Yaradan gökyüzüne kaldırdı elçisini,
Ahir zaman sonuna gizledi Mesih’ini;
Bu yüzden haçlı ruhu gül değdirse taş kanar,
Eden bulur belayı Rab üçtür diyen yanar,
Zâlimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var…

Şeytana sığındıkça uzun emel, ham hâyal,
Gazabı mukaddesin o kahhar vasfı Celal,
Mağfiret iklimine gizler nurundan Cemal …
Onca azap, mucize nesillere az gelir,
Yoldan çıkan her kişi nefsini tanrı bilir;
Ol Rahman acıyarak insanın bu hâline,
Son elçisini saldı bedevi çöllerine.
Azmini kırmak için müşrikler çok uğraştı,
Resûlullah yılmadı, sancak çekti savaştı.
Zulüm payidar olmaz, vahyin çiçeği solmaz;
Kur’an bizzat mucize, hak kelamdır bozulmaz.
Bilge-can’ın sözüne özge canlar şaşar da,
Muhammedî çağrıyla beşer kendini aşar;
Rab katında din İslam, bilen başı dik yaşar,
Kalbi ve beynindeki çağdaş putları kırar;
Zalimin zulmü varsa,
Mazlumun Allah’ı var...

1-) Anonim deyiş, darbı mesel

Yusuf Bilge
Kayıt Tarihi : 2.7.2009 23:47:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Bilge