O zamanlar elektrik var mıydı? Gaz lambası ile gecelerini aydınlatıyorlardı. Küçücük şirin mi şirin bir köyde gözlerini dünyaya açmıştı. Ailenin üçüncü çocuğuydu. Nur topu gibiydi Adını Cengiz koydu babası. İsmi gibi güçlü, gözü pek olsun diye.Baba çok sevinmişti. Bir çocuğu daha oldu diye.
Her sabah olduğu gibi köy kahvesine gitti. Gözlerinden nasıl da belli oluyordu sevinci. Kahveye gider gitmez hemen çayı geldi.
—Buyur Osman ağabey hoş geldin,
Osman Bey çevresinde sevilen, saygın bir yeri olan adamdı. Sim siyah gözleri, keskin bakışları vardı. Gür saçlı, sert mizaçlı bir adamdı. Ama pamuk gibi bir kalbi vardı. Cengiz de babasına benziyordu. Karakaş, kara göz.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.